Sayfalar

10 Aralık 2022 Cumartesi

“Bilardo Kitabı”nın Hızına Ayak Uyduranlar ve Uyduramayanlar

Artistik Ustaları "Çaça" Murat Karabul ve "Tattooed Man" Taygun Yılmazberk 

Mısır’daki Dünya Kupası’nda parlayan Asyalılardan ilhamla “Bilardonun beşiği Avrupa iken ‘Asya Ekolü’ diye bir okuldan söz edebilir miyiz?”, “Klasik ve modern okul arasındaki farklar ne?”, “Adını ne koyarsak koyalım, yepyeni teknik tercihlerin yön verdiği bu yeni bilardo yordamından neler devşirebiliriz?” gibi soruların cevabını arayan bir yazı hazırlıyor(d)um. 

Ancak sıkça tekerrür etmeye başlayan bazı hakem hatalarının “artistik bilardo evreninin” hızına ayak uyduramamaktan kaynaklandığına dair bir not düşeceğim. Hem böylece çok büyük zahmetlerle hazırlanan ama asla yeterince fark edilmediğini düşündüğüm, harikulade büyüleyici artistik videolarıyla üç bant arasındaki kesişim kümesine dikkat çekebileceğim. 

1) Yarı finalin en kritik anında tecrübeli Mısırlı hakemin, Zanetti’nin olan sayısını kafasındaki sayı paternine takılarak vermemesi. 

2) Ve son Dünya Şampiyonası’nda da G. Koreli hakemin Tran’ın çözümünü anlamakta şaşılacak derecede güçlük çekmesi. 

Karikatürist İrfan Sayar'ın Gırgır dergisinde çizdiği bir karakteri vardı “Zihni Sinir” diye, pratik zekâlı bir mucidi tasvir ediyordu. Çok değerli İspanyol, Paco González Soto tam öyle kreatif biri ve sürekli yeni icatlar peşinde! Daha çok yeni, birkaç gün önce “tuşlatmalı veya sıkıştırmalı avantalar” serisini bütün dünyayla paylaşmıştı. Bugün, Üstat Zanetti muhtemelen kasten tuşlatmadı ama topu, kısa + beyaz + uzun + beyaz + uzun bant rotasını izleyip 3 banttan sayıya gitti. Fakat hakem, top beyazdan önce uzuna değmediği için, yani repertuarındaki kalıba uymadığı için gözünün önündekine değil zihnindeki “sayılar kitabı”na baktı ve orada bulamadığı için sayıyı veremedi. Halbuki “bilardo kitabı” günbegün güncelleniyordu… Tran’ın sayısındaki kararsızlık ise şunu gösteriyor: Bazı hakemler ne yazık ki 3 bantla tamamen kesişim halinde olan artistik repertuarını yeterince takip etmiyor. İtirazlara gelince: Bilardo emektarı Bury’nin itirazı ölçüsüz ve yersizken, Zanetti haklı söylenmeleri ve olgunca pes edişiyle gayet klastı! Sanchez ise oturduğu nokta itibariyle emin olamadığından çekimser kalmayı tercih etti. 

Örneğin, ülkemizden Taygun Yılmazberk’in son paylaştığı kolajı izleyince görüyoruz ki o video asla “artistik” peşinde değil sadece. Evet, kökü Saygıner'in 90'larda yayınladığı videolara kadar uzanan, hayal gücü engin ve özgün bu görsel ve akustik şölenlere bilardoya ilgi ve merak uyandırdıkları için çok şey borçluyuz. Ancak öte yandan üç bantla artistik disiplini arasındaki kesişim kümesini çok iyi fark etmiş akıl dolu bir video bu aynı zamanda. Belki yakın gelecekte 3 bandın “düz” repertuarına girecek veya tıpatıp aynısı olmasa bile içerdikleri teknik donelerle başka çözümlere ilham verecek çok kreatif çözümler öneriyor. Tıpkı turnuvalara katılan (Gümüş, Hacı Arap, Cin, Taç vd.) veya katılmayan (Saygıner, Çaça Murat Karabul, Özcan Can Arcan vd.) sporcularımızın dünyaya armağan ettiği birçok olağanüstü artistik figürün “sonra sonra” yetenekli üç bantçılar tarafından “3 bant kitabına” pratik olarak dahil edilip "olağanlaştırılması" gibi. 

Google’a, YouTube’a yukarıda geçen sanatçılara ilaveten Raymond Ceulemans, Raymond Steylaerts, Roberto Rojas, Miguel Torres, Florian Venom Kohler, Efren Reyes ve unuttuğum birçok ismi yazdığınızda, söz veriyorum, “Kozmos” belgeselini aratmayacak harikalarla karşılaşacaksınız. 

1) Daniel Sanchez ve Marco Zanetti'nin yarı final mücadelesi ve aslında su götürmez ama "tartışma yaratan" sayısı: https://www.youtube.com/watch?v=bCqKAmFcntc

2) Quyet Chien Tran'ın aslında su götürmez ama kararsızlığa neden olan sayısı: https://www.facebook.com/100043740588514/videos/519840099995586

3) Paco González Soto'nun sıkıştırmalı veya tuşlatmalı avantaları (ticky) örneklediği video: https://www.youtube.com/watch?v=bc54_6fYc_Y&t=43s

4) Taygun Yılmazberk'in "o" videosu: https://www.youtube.com/watch?v=DU2LzZOZM0k&t=258s  

5) Çaça Murat Karabul'un muhteşem artistik videosu: https://www.youtube.com/watch?v=-y-gjc_Fxgk&t=1469s

6) Özcan Can Arcan'ın YouTube kanalı: https://www.youtube.com/@ozcancanarcn


17 Kasım 2022 Perşembe

Bilardo Kozmosunun Kalbinde Yeni İmza: Tayfun Taşdemir

Dünya Şampiyonu Taşdemir'den imzayı kapan G. Koreli taraftar
finalde defterini kameralara gururla doğrultuyor!

1/7. Bölüm: Global Başarı, Global Kişilik

[O haykırınca biz de haykırdık, ağlayınca biz de ağladık. Ancak birkaç saat sonra yaşanan olayın acısı yüreğimize oturdu, hayatını yitiren canlara rahmet olsun.]

Resimdeki imzayı kapan G. Koreli taraftar, 74. 3 Bant Dünya Şampiyonası finali sırasında defterinin altın sayfasını işte böyle gururla doğrultuyordu kameralara. Aramızdaki kilometre farkı 8.000. Ancak 72 sene önce savaş cephesindeki o kader ortaklığı, komşuluktan da öteye taşımış iki ülke arasındaki ilişkiyi. Hatırlıyor musunuz, 2002 Futbol Dünya Kupası’nda bizle oynayan takımlar deplasmanda gibiydi. Ama bilardocularımıza olan hayranlıklarına gelince iş vefa duygusunu aşıyor: bilardodan iyi anlayan bir halkın hayranlığı bu. 

Sadece Asya mı? Kıymetli bilardo tarihçisi Bert van Manen “hayran olduğu üç bilardocu” listesine onu çoktan yazdı bile. Dün görüşmemizde şu minvalde bir tarif yaptı: “Üst seviye bilardocunun hiç rijit olmaması, esnek ve adaptasyonunun kuvvetli olması, masada doğaçlama yapabilmesi gerekiyor. Hafta sonu bu silahların hepsi Tayfun’un belindeydi.” Taşdemir’in Dünya Şampiyonluğu öyküsünü anlatan ve 7 bölümden oluşan bu yazı dizisinde asla kuru övgü değil amacım, türlü hisseler çıkarabilmek. İlk söz şu: Taşdemir, oyununu, hatta duruş tutuşunu bile sürekli gözden geçirip kendisini hep güncelleyen, saygılı ve nitelikli eleştirilere açık, alçak gönüllü bir kişilik. Belki en başta bu yüzden Avrupai hatta global bir figür... (Devamı 2. Bölümde...)

2/7. Bölüm: Dünya Şampiyonası Dünya Kupası Farkı: Balın tadını ancak tadan bilir 

Bu sene 74’üncüsü düzenlenen Dünya Şampiyonası, neredeyse 100 yıllık geçmişiyle tarihî bir spor olayı. İlki 1928’de yapılmış. Savaş, salgın, ekonomik buhranlar gibi istisnai durumlar hariç senede bir kez düzenleniyor. Dünya Kupası ise örneğin bu sene 6 etaptan (ayaktan) oluşuyor. 1986’dan beri düzenlenen kupanın etap sayısı bugüne kadar 3 ile 10 arasında değişti. Etap şampiyonu olanın kupasında örneğin, “Dünya Kupası / Hurghada, Mısır 2011” yazar (Adnan Yüksel). O seneki bütün etaplar neticesinde kazanılan toplam puanlara göre birinci gelenin kupasında ise, örneğin “Dünya Kupası 2011” yazar (Blomdahl). Dünya Kupası’nın sıralaması ayrı tutulur. Ayrıca bütün turnuvaların hesaba katıldığı Genel Dünya Sıralaması da vardır. Bu sıralamada Dünya Şampiyonası 120 puan kazandırırken Dünya Kupası etabının puanı 80’dir. Dünya Şampiyonası’nın para ödülü daha yüksektir. Devletler yasa gereği bu şampiyonayı kazanana ayrıca ödül verir. Bütün spor branşlarında itibarı en yüksek hadise Dünya Şampiyonası’dır. Semih Saygıner 2003’te bu şampiyonayı kazanan ilk Türk sporcudur. İkinci finalistimizse geçen sene Jaspers’a kıl payı kaybeden Murat Naci Çoklu’dur. “Balın tadını ancak tadan bilir” derler ya, Semih Saygıner bilardoya döndükten sonra 2016, 2018 ve 2019’da ikinci kez o zirveye çıkabilmek için büyük efor sarf etmiş ancak ne yazık ki 3’ünde de 3. olmuştur. 19 sene aradan sonra Türkiye’ye 2. Dünya Şampiyonluğu getirme şerefine Tayfun Taşdemir nail olmuştur… (Devamı 3. Bölümde…)

3/7. Bölüm: “Fotoğraf ve Bellek Oyunu Bilardo” 

Aynı zamanda bir bilardo entelektüeli olan Lütfi Çenet bilardoyu “fotoğraf ve bellek oyunu” diye tanımlıyor. Evet, “Aso hariç asla aynı atışı iki kez oynayamayacaksın!” ilkesi geçerli. Tamam, sayı olasılıkları milyonlarca. Ancak mesele falso, kalınlık, tempo, vuruş tekniği ve bu 4 enstrümanın kombinasyonlarından oluşan kalıpların sayısına geldiğinde sayı, efsane Zanetti’ye göre yüzün altına düşüyor. Dünya şampiyonu adayının, böylesine tarihî ve ulusal anlam yüklü bir turnuvada, doğru sayı kalıbı fotoğrafını doğru anda doğru bir şekilde hatırlayıp, masa başında doğru bir şekilde uygulaması gerekiyor. Bir de belleğin şu boyutu var: “Nihayetinde şampiyon olan üst üste 7 maç kazandı” denebilir. Ancak insan bilinçaltı öyle çalışmıyor. Oyuncu, rakibiyle önceden oynadığı bütün maçları o anda tekrar oynuyor zihninde. Bir de her bir kalıp sayının geçmişteki kritik kaçırılma anlarına dair belleğin tuttuğu negatif kayıtlar da mevcut. Taşdemir’in en “rahat” galip geldiği düşünülen Legazpi maçına dair bellek kayıtlarını hatırlatayım mı? Legazpi’nin en büyük Dünya Kupası başarısı gümüş madalyadır (2013). Finalde Blomdahl’a kaybettiği o turnuvada yarı finalde kimi yenmişti? Taşdemir’i. 2011’den beri 3 kez oynamışlardı ve bu maç öncesinde Taşdemir’in galibiyet sayısı 1’di. Ve 2021’de Legazpi, Kozoom Challenge Cup’ı almıştı. Ya Merckx’e karşı terzi hassasiyetindeki o müthiş yarı finali… Taşdemir, birkaç yıldır “Geliyorum” diyen bu zarif adamın bütün bu adımlarından habersiz miydi? Elbette hayır. Ya nasıl önlemler alacaktı? (Devamı 4. Bölümde…) 

4/7. Bölüm: Taşdemir Meşhur Seri Oyununda Revizyona mı Gitti? 

Bilardoya, görece geç bir yaşta, 18’inde üniversite öğrencisiyken başlayan Taşdemir 47 yaşında oyununu çok olgun bir düzeye taşımış durumda. Dileriz ki bundan sonraki 10-15 senesi, gözlerini Dünya Sıralamasında ilk 3’teki yerine dikmiş 30 civarı sporcuya karşı mücadeleyle geçecek. Türkiye’nin büyük bir bilardo ülkesi olmasının sebeplerinden biri büyük bilardocularımızın kendilerini hep yenilemesiyle de alakalı. Taşdemir seri oyunu mütehassısı ancak bu turnuvadaki serilerinin karakteri biraz farklıydı: klasik sayılar dizilerinin arasına “ekstra” sayılar serpiştiriyordu. Çünkü turnuva ağacında onun yoluna çıkan cevizler “ekstra” çetindi. Son 16 maçı, skor 13-13. Artistik bir klepsle başladığı 13’lük seri kompozisyonuna hemen 14’le karşılık veriverdi Forthomme. Nihayetinde Taşdemir, 28 sayı rekortmeni Forthomme’un presini savuşturmak için 34. sayısında masa boyu klepse gitmekten gözünü sakınmayacaktı. Çeyrekte ise karşısında, çok özel bir oyuncu olan Heo ile Sanchez’i deviren Nikos vardı. O maçta da yine bu sentezde ısrar etti, seri oyununa ilaveten cebinden ekstraları çıkarıp durdu. Önceki iki oyuncunun yaptığı gibi Nikos’la çekişme riskine hiç bulaşmadı. Zira, 18 sayıda Nikos’u paralize etme gücü ancak onun ıstakasındaydı o gün. Mecazen demiyorum, ıstakasıyla gitgide çok uyumlu bir portre çizmekteydi gerçekten. Klepsler, sırtlar, darbeliler hepsi ideal tempolarda akıyordu ve bir kere çıt sesi duyulmuyordu. Sahi, çıt bu kadar da önemli mi? (Devamı 5. Bölümde…) 

5/7. Bölüm: Jaspers’ı Yenmenin 2 Sırrı: 

1) 0 Çıt 6 Tuştan Evladır! 
2) Son Viraj Sendromuna Elveda!

Yenilmez değil. Ancak son yıllarda dünyada yenmesi en zor oyuncu unvanı Jaspers’ın. Nokta. Jaspers altıncı, Taşdemir’se ilk Dünya Şampiyonluğu için ter döküyordu, dolayısıyla kâğıt üzerinde favori Hollandalıydı. Üstelik yarı finalde Taşdemir, Jaspers karşısında 6 kere tuşlatırken birçok izleyici saçını başını yolmaya başlamıştı. Halbuki o 6 tuşa rağmen psikolojik üstünlük maç boyunca Taşdemir’deydi. Neden mi? Çünkü ıstaka hakimiyeti ondaydı. Daha ilk sayısında masa boyu kleps havuz atacak kadar kendisinden emindi. 50 sayıyı 20 ıstakada çekti, yani toplam 69 vuruş yaptı. Ama tuşlatmadan yaptığı 63 vuruşta efsane rakibine hep korku saldı ve Jaspers'ı 47'den öteye geçirmedi. Tayfun Usta nadiren de olsa yaptığı çıtlarla maçlarda psikolojik olarak dezavantajlı konuma düşebiliyordu. Ancak o 6 pozisyonda tuşlar kendisine dalaşsa da o ıstakasıyla hep barışıktı. Ve o güvenle bir diğer sendromundan, yani maçların son virajlarında tutukluk yapma sendromundan hiç muzdarip olmadı. Pek çok örnek hatırlıyorum ama en sonuncusu: Bu sene 1. etapta Ankara’da Sanchez’e karşı 43-11 öndeyken maç 47-41’e kadar gelmişti. Geçen hafta, 7 maçta da o sendromdan eser yoktu. Aynı ritimle son virajları almasını bildi. İşte büyük bilardocularımızın büyük olmalarının sırlarından biri: Sürekli eksik parça tespiti yapıyorlar ve “ilim Kore’de de olsa gidip alıp” yapbozu tamamlıyorlar. (Devamı 6. Bölümde…) 

6/7. Bölüm: Eski Hikâye “Eskimeden” Yeni Hikâye Yazılamaz

Evet, Legazpi, Sanchez’le birlikte Milli Takımlar Avrupa Şampiyonluğu’nu tatmış, bireyselde de Kozoom Challenge Cup’ı almış, Merckx’i (sondaki asil direnişi hariç) oyunun büyük bölümünde masadan silmişti. Ancak final maçı başladıktan hemen sonra görüldü ki Legazpi’nin Dünya Şampiyonası’nda finale kalma başarısının hazım süreci henüz devam ediyordu. Tecrübe böyle bir şeydir zaten, yarı finalde Merckx’i yenip finale kaldığını hem içinde hem dost meclislerinde aylarca ballandıra ballandıra anlatmaya ihtiyacın vardır daha. Sonra bu hikâyeler tat vermez olur, daha büyüklerini yazmaya koyulursun. Oysa bu maç öncesinde Legazpi’nin bir Dünya Kupası ikinciliği karşısında, Taşdemir 2 altın, 4 gümüş, 10 bronz madalyayla Dünya Kupalarında 16 kez kürsüye çıkmıştı. Yani bu tür lezzetlere aşinaydı, gözü “Kızıl Elma”daydı. Zaten Jaspers’ı yendikten hemen sonra odasına koşmuş, kapısını kilitlemiş, yapayalnız kalarak bütün olan biteni unutmaya başlamıştı. Unutmazsa bellek, nereye yazılacak yeni hikâye? Evet, hep yapayalnızdır bilardo oyuncusu. Takım sporu değildir oynadığı. Masada; otel odasında; gözleri kapalı, zihninde dolaşıp duran topları izlerken. Ancak o kadar da yalnız mıdır? “Ağaç kovuğundan çıkıp gökten zembille mi inmiştir?” (Devamı 7. ve Son Bölümde…) 

7/7. Bölüm: Bilardo Ülkesi Türkiye’nin 3 Bantta 2., Tüm Ferdî Branşlarda 5. Dünya Şampiyonu

Taşdemir aynı Nikos maçında olduğu gibi final maçında da Prensimiz Semih Saygıner’den sonra 2. Dünya Şampiyonu olma yolunda işi rizikoya sokmak istemedi. Düello falan istemiyordu. Rakibi daha 15. sayıya varamamışken 15 ıstakada 50 sayıyı buldu. Haykırışlar, gülücükler, kucaklamalar ve gözyaşlarıyla dolu dramatik bir şampiyonluk sahnesi yaşayıp yaşattı. Taşdemir’in hayatında majör değişiklikler olmuştu: son dönemde evlenip baba olmuş, Mart’ta Can Çapak’la Milli Takımlar Dünya Şampiyonluğu’nun ardından antrenman salonunu değiştirmişti. Bu geçiş sürecinde, son üç Dünya Kupası’nın ikisinde hiç tur atlayamamış, birinde son 16'da elenmişti. Ancak mayası sağlamdı. Ne de olsa Karatayların, Saygınerlerin, Yılmaz Özcanların, Tüzüllerin ikliminde büyümüştü, üstelik global bir görgüye sahipti. Kazanma arzusu, azmi, inancı ve can dostlarının desteği vardı. Ve ayakları yere basan bir kurumsal çatının altındaydı. Evet, ülkemizde diğer birçok spor branşı, devraldıkları “binanın” eksikleriyle hatta çürük temelleriyle boğuşuyor. Ancak hakkını teslim edelim, bizim federasyonumuz ve Ersan Ercan geldiklerinden beri 3 banttan pool’a, snooker’a yeni “binalar” inşa ediyor. Aynı, çatısının altındaki usta oyuncuları gibi sürekli eksik parça tespiti yapıp onları geliştirmeye çalışıyor. Velhasıl, Taşdemir Ustamızın Dünya Şampiyonluğu da “tesadüf” değil, on yıllardır dikilen bilardo binasına eklenen bir taşın ötesinde bir koca kattır. Tebrikler ki Tayfun Taşdemir, bilardo ülkesi Türkiye’nin, tüm ferdî branşlarda, Semih Saygıner (3 Bant, 2003), Hacı Arap Yaman (Artistik, 2008), Serdar Gümüş (Artistik, 2012) ve Burak Haşhaş’tan (3 Bant Gençler, 2022) sonra beşinci Dünya Şampiyonu olmuştur. Bizi bir kat daha büyütmüştür. 

Alkışlar Bilardo Kozmosunun Kalbindeki Yeni İmzaya!!!     

Rifat Özçöllü 


  


9 Kasım 2022 Çarşamba

Choong-Bok Lee ve Blomdahl'ın G. Kore'de Sabaha Kadar Süren Maçları

Veghel Dünya Kupası 1. Blomdahl 2. Choong-Bok Lee 3. Jaspers 4. Sánchez

Jaspers karşısında saç baş yoldursa da onu aynı turnuvada ikinci kez yenmeyi başaran ve Korelilerin en yaşlısı konumunda olan Choong Lee’nin psikolojik karakterini Blomdahl bir gün şöyle tanımlamıştı: “Kore’deki salonda beni sabaha kadar yeniyor ama aynı Lee’yi turnuvalarda ara ki bulabilesin.” Lee bu akşam hayatının ilk Dünya Kupası finalini oynuyor. Bakalım Blomdahl, Kore’deki salondaki mağlubiyetlerin acısını çıkarabilecek mi? Ayrıca gençlere not: Korelilerin can simidi tek bant brikollerin nasıl hayat kurtardığını gördünüz! Eunho Pyo’nun 59 pozisyonda örneklediği bu tek bant brikol eğitim serisini hatırlamak isterseniz linke buyurun:

https://hunkarbegenmedi.blogspot.com/2022/10/bilardo-egitim-videolar-6-tek-bant.html

Final Sonu Notu: Lee motivasyon dozunu, hayatının ilk finalini görmeye yetecek kadar yüklemiş görünüyordu. Blomdahl'ın performansıysa eski günlerdeki gibiydi. Lee'nin aksine çok iştahlıydı, 5 yıl aradan sonra Dünya Kupası'nı tekrar kaldıracak kadar açlık biriktirmişti.   

29 Ekim 2022 Cumartesi

30+ Senelik Blomdahl-Saygıner Dizisinin Son Epizodunda Neler Oldu?

Blomdahl - Saygıner, Veghel Dünya Kupası, Ekim 2022

Epizodik bellek belleğimizin birkaç şubesinden biri. Yani olayları, anıları hatırlayan bellek. Bilmiyor, hatırlıyor. Örneğin, belleğinden 50-30=20 bilgisini çağırmıyor. Ama ta 90’lardan, 2000’lerden kan ter içinde kaldığı, elinin kolunun bağlandığı uğursuz bir maç ânını hatırlayabiliyor. Hatta hatırlamakla kalmayıp o anları, içinde bulunduğu âna transfer edebiliyor. Bir nevi zaman makinesi gibi, zamanlar birbirine karışıyor. Blomdahl, Dünya Kupalarında en son 2017 Ekim’inde La Baule’de final oynayıp kazanmıştı. 2019 Kasım’ında da Danimarka’da Dünya Şampiyonluğu elde etmişti. Araya giren salgınla beraber keskin dişlerini unutturmuştu adeta. Ta ki 60. doğum gününü kutladığı haftada, 7 ıstakada 21’e varan Saygıner Usta’nın 3 el boş geçip ona hayat hakkı tanıyıp tanımamakta yaşadığı tereddüt ânına kadar. İşte o andan sonra Blomdahl, ilk önce Ustamızın sonra da Sanchez’in epizodik belleklerini uyandırmayı başardı. Oysa Saygıner, Choi ve Heo gibi Koreli devlere kök söktürmüş, Sanchez’se fabrikasını otomasyona geçirdi diye düşündürtmeye başlamıştı. Onunla ilgili 30 seneye dayanan bir dolu kötü anı, kâbus belleklerinin diplerinden su yüzüne çıkageldi ve Saygıner’i son 10 sayıda, Sanchez’i de maç boyu paralize etti. Veya başka deyişle, Usta’ya, “2021’de Mısır'da bana ettiklerini unutmadım,” dedi. Bir film gibidir onların maçları, 90’larda VHS’den izlediğimiz, bugün hayranlığımızı hâlâ yitirmediğimiz. O maharetli ellere şükran duyduğumuz…
☺️👏👏

16 Ekim 2022 Pazar

Asla aynı atışı iki kez oynayamayacaksın! - Bert van Manen (7)


Bert van Manen

Bert van Manen, yazının finalinde şöyle söylüyor: "3 bant HAYAT gibidir." Bu söz, Simon Kuper'in Futbol Asla Sadece Futbol Değildir adlı kült kitabını veya Serdar Akar'ın Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filmindeki merhum Savaş Dinçel'in meşhur "Hayat Futbola Fena Halde Benzer" repliğini çağrıştırıyor. Yazıyı okurken "bilardonun maviliklerine sürdüğünüz" hayatınızdaki galibiyetleriniz ve mağlubiyetlerinize tekrar uğrayacaksınız.

***

İnsanlar şu 3 bant bilardodan niye bu kadar büyülendiğimi bazen sorarlar bana. “Altı üstü bir oyun işte!” deyip eklerler: “40 senedir, bir bilardo masasında görülebilecek her pozisyonu hem de binlerce kez görmüşsündür. Sıkmıyor mu hiç?”

Hayır, sıkmıyor. İşin içinde olmayanlar için şu söyleyeceğime inanması zor olabilir ama hakikat şöyle: Ben hayatımda hiçbir pozisyonu asla iki kez görmedim! Müsaadenizle bu meseleyi ele alayım ve herhangi bir bilardo sayısının “tekerrür etme” olasılığına dair birkaç noktaya değineyim. Cevap %0’a çok yakındır.

• Bir üç top pozisyonu, bir masada 10 üzerinden 6 zorluk derecesindeyken başka bir masada 8 ya da 4 zorluk derecesinde olabilir. Masa karakterleri arasındaki farklılıklar öylesine önemlidir ki iyi oyuncular atış tercihlerinde bu faktörü göz önünde bulundurmayı ihmal etmezler. Masanın yol verdiği sayılardan ekmek yiyip, yokuş yaptığı sayılardan kaçmak zirve oyuncuların alametlerindendir. Atışın gerçekleşme yüzdesi onun her zaman ilk kriteridir: Neticede, bir sayının nasıl oynanacağına dair bir “anayasa” kaleme alınmamıştır. Yani ne demekmiş: Başka masa demek başka pozisyon demek.

• Masada herhangi bir şekilde yerlerini almış 3 top düşünün, bu yerleşimin naturasını bozmak için bırakın bir santimi bir milimetre hatta çeyrek milim bile yeterlidir. Hele iki top birbirine çok yakınsa. Kuvvetle muhtemel, o çeyrek milim, oynamanız gereken çözümü çok kez değiştirmiştir. O atış artık başka bir atıştır, “rahatça yapılabilir” bir sayıdan “deli işine” dönmüş olabilir veya tam tersi.

• “Bir profesyonel bilardo masasında üç top kaç şekilde dizilir?” sorusunun cevabı rahatlıkla milyarları bulabilir. Bu sayı, mantık sınırları dahilindeki artırmalı briç (auction bridge) veya satranç müsabakalarıyla kıyaslandığında olasılıksal anlamda daha düşüktür ama gene onlarla aynı astronomik evrendedir. Yine de şöyle bir fark vardır aralarında: Teorik olarak olası olan çoğu satranç veya briç deklare sekansı, pratikte herhangi bir anlam taşımaz. Hiçbir işlevleri yoktur ve asla gerçekleşmezler. Ancak bilardo topları hiçbir mantık tanımazlar, hayal edilebilecek bütün pozisyonlar olanca gariplikleri ve müşküllükleriyle masada GERÇEKLEŞİRLER.

• Bir de atışların bağlamları vardır. Diyelim ki sayı orta zorlukta, siz açılış ıstakanızdasınız ve 7. sayıyı vuruyorsunuz, burada hissiyatınızın yüksek olma şansı çoktur. Atışın kontrolü sizdedir ve güvenle vuracaksınızdır. Ya 40 çekilen maçta 35-18 öndeyken 17 farkı tükettiyseniz ve skor şimdi 38-37 ise? Evet, pozisyon aynı olabilir ama masadaki, aynı oyuncu değildir artık.

• Söyleyin bakalım, kırmızının yeri nerde, sarı nerde? Beyazla oynadığınızı varsayıyorum. Ekseriyetle önünüzde savunmaya yönelik pozisyonlar var ve bunları oynamaya bayılıyorsunuz. Ancak aynı pozisyon yine geldi, fakat sarıyla kırmızının yerleri tam tersine dönmüş, yani atışın hiçbir savunma değeri kalmamış. O pozisyonu aynı şekilde vurmaya kalkarsanız o sayı artık ya battın ya çıktın sayısıdır. Evet, toplar milimi milimine aynı noktadadır ama oyuncunun üzerindeki baskı çok daha ağırlaşmıştır.

• İşte size 3 bant pozisyonları hakkındaki en dudak uçuklatıcı hakikat: Hepsi ama hepsi tek kere zuhur eder. Aso hariç hepsi tek seferlik hadiselerdir. Masaya her geldiğinizde hayatınızda hiç görmediğiniz bir suretle karşılaşırsınız. Problemi tanır, çözümü hemencecik bilirsiniz. Ancak bu, o pozisyonu önceden gördüğünüz anlamına gelmez. Hatırladığınız yalnızca benzerleridir.

Bu konuyu yaratıcı ve berrak bir ifadeye kavuşturan New York’tan arkadaşım Ira Lee* oldu: “Az önce aldığın sayının SONUCU OLARAK topların asodaki (başlangıç atışındaki) koordinatlarına döndüğüne ne sıklıkla şahit oluyorsun?” Yanıt elbette: asla! Öyleyse geri kalan bütün diğer pozisyonların daha önceden orada OLDUKLARINI size düşündüren ne? Hayır orada değillerdi.

Bunu göz önünde bulundurarak, işin içinde olmayanlara 3 bandın neden her zaman taze ve yeni olduğunu, neden iki maçın aynı olmadığını bir şekilde anlatabiliriz. Zaten nasıl aynı olabilirler ki, iki atış bile aynı olamazken? Masaya geldiğinizde karşılaşacağınız şey bir meydan okumadır. Bir problem ama aynı zamanda bir fırsat. Çözmek için bir şansınız, faydalanmak için tek bir şansınız var, çünkü o fırsat hiçbir zaman geri dönmeyecek. Sayıyı yaparsanız mutlusunuz. Eğer kaçırırsanız, ümit edilir ki, muhtemelen daha bilge birisiniz.

Evet, buradan nereye varacağımı tahmin ettiniz değil mi? 3 bant HAYAT gibidir.

Oyun bize acımasızca gelebilir, fakat aynı zamanda esirgeyicidir de. Alkışları toplayıp yüreklerimizi ısıtan o muhteşem sayımız var ya, işte o, kaybettiğimiz maçtan bize “baki kalan hoş sadadır”. Her zaman başka bir şans vardır; öbür sefere daha iyisini yapabiliriz. [Size gelecekten bir sahne tasviri:] Yıllar yıllar geçmiş, bin maç kazanmış, binini de kaybetmişiz ama nihayetinde yalnızca tek bir rakibimiz olmuş. O rakibin kim olduğunu biliyorsunuz…

[*Çevirmen notu: New York’ta yaşayan Ira Lee, 2004’te hayatını kaybeden dostu ve efsane bilardocu Sang Lee’nin hatırasına Sang Lee Uluslararası Açık Turnuvası’nı başlatan kişidir. New York’taki Carom Café’de düzenlenen turnuva 2012’den beri Verhoeven Open adıyla devam etmektedir.]

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü

Yazının İngilizce orijinali: https://www.kozoom.com/en/billiard-carom/news/you-ll-never-play-the-same-shot-twice.html

10 Ekim 2022 Pazartesi

Bilardo Eğitim Videoları 6 - Tek Bant Brikoller (5 Video, 59 Farklı Pozisyon, Eunho Pyo)

Fabrika ayarlarıyla oynadığı bilardoya üst sürüm yazılım geliştiren Blomdahl'ın tek bant veya iki bant brikolleri yüksek yüzdeyle oynaması onun alametifarikalarındandır. Merhum Sang Lee ve Caudron'un da bu kategoride enfes yaratıcı çözümlerine defalarca şahit olduk. Bütün bilardo efsanelerine hayranlık duyan G. Korelilerin de bu çözümleri pek benimsediklerini yıllardır gözlemliyoruz. (Bkz. Sung-Won Choi, Jae-Ho Cho, Jung-Han Heo...) Hatta o kadar ki, malum, PBA liginde sayıyı önce banttan alırsanız hanenize iki sayı yazılıyor. Dünya genelinde ortak istatistik tutmayı imkânsızlaştıran bu uygulama oyunun mayasına aykırı. Ancak, PBA bir yana, Dünya Bilardo Federasyonu'nun turnuvalarında bu pozisyonları masada göremiyor ve bu sayılarda yeterince idmanlı değilseniz 1 sayıdan da olursunuz. Bu kategoriden de gerekli alakayı esirgemeyen Eunho Pyo Usta, bize 5 videoda 59 farklı pozisyonu örnekliyor. Tabii ki falso ve kalınlık grafikleri yine mevcut. Kendisi tek bant brikolleri, eğitim metoduyla tutarlı olarak, 2. topun içinden ve arkasından olmak üzere 2 alt kategoriye ayırmış. Ben hepsini tek yazıda paylaşıyorum. Hemen masa başına koşmadan evvel bilardoculara düşen, ilk önce bu videoları defalarca izleyip "uzun süreli belleğe" hatta bilinçaltının derinliklerine indirmek olmalı. Sırada 2 bant brikoller olacak. 

A) Tek Bant Brikoller - 2. Topun İçinden

1) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 1-15. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=kQYQ6BrcgLg&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=1  

2) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 16-30. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=QffB5RcfkQQ&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=2

3) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 31-39. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=HM6tBzw36vU&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=3

B) Tek Bant Brikoller - 2. Topun Arkasından 

1) Tek Bant Brikoller (2. Topun Arkasından) 1-10. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=_LoGsuNjmpk&list=PL43b2md03gKe0joeFBozfhNHkBmvPolB8&index=1  

2) Tek Bant Brikoller (2. Topun Arkasından) 11-20. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=-i_sYt5gFRQ&list=PL43b2md03gKe0joeFBozfhNHkBmvPolB8&index=2

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin 

4 Ekim 2022 Salı

“İlk binde bile değildir ama dünya üzerinde herkesi yenebilir.” - Bert van Manen (6)

Frans van Kuijk
Fotoğraf: Kozoom

Belçika Ligi: Frans van Kuijk Peter Ceulemans’ı 13 ıstakada 40-21 yendi!

Harika oyuncu Frans van Kuijk’in arkaplanına dair bir fikir vermesi için başka bir yazımdan bir cümle paylaşayım sizinle: “İlk binde bile değildir ama dünya üzerinde herkesi yenebilir.”

Aşağıdaki tabloda göreceksiniz, uzun kariyeri boyunca 18 kez 3,000 ortalamanın üzerinde oynadı, hatta bunlardan birisi kaybettiği maçın ortalaması (!).

Başka kahramanlıklarından da bahsedeyim mi? Bir 27’si (dünya rekorundan bir tahta eksik!), bir de 25 çekip bitirdiği bir Hollanda Ligi maçı var. Onun vuruşu yaygın bir mutabakatla, dünyadaki en akıcı vuruşlardan biri olarak kabul ediliyor. Öyle ki bilardonun basit bir oyun olduğunu düşündürerek sizi yanıltabilecek oyunculardan biri.

Bert van Manen 

Çevirmen: Rifat Özçöllü 

***

[Bir cümle de çevirmenden gelsin: 25 çektiği videoyu buldum, aşağıda, göreceksiniz: Frans van Kuijk’in oyunu kolayca söylenivermiş hissini veren, fakat aslında söylenmesi, taklit edilmesi çok güç olan bir şiir gibi.] 

https://www.youtube.com/watch?v=S1BtUgPDg98]

Frans van Kuijk'in 3,000 ortalama üzeri maçları
 
Yazı, "Bert's Billiard Page" Facebook grubundan alınmıştır:

Belgian League: van Kuijk beats Ceulemans 40 - 21 in 13.

For more background information about the wonderful player that Frans van Kuijk is, I refer to my column "Not in the top-1000, but he can beat anybody".

In the graph you'll see that he was over 3.000 average 18 times already in his long career, one of those was a losing (!) average.

Other heroics by FvK: a run of 27 (1 shy of the world record), and a closing run of 25. His stroke is widely considered to be among the most fluent in the world. He's one of those players who can trick you into thinking the game is simple.

3 Ekim 2022 Pazartesi

3 Bant Ansiklopedisi (A'dan Z'ye Anlatımlı 151 Pozisyon, J.C. Roux, Türkçe Altyazılı)

İşte yıllardır beklenen ve ihtiyaç duyulan sistematik ve kapsamlı Türkçe bilardo eğitim videosu!


Jean-Christophe Roux, Fransa Şampiyonu

Kozoom prodüksiyonu olan bu videoda, Avrupa ikincisi ve pek çok kez Fransa şampiyonu olan Jean-Christophe Roux, başlangıç atışı asodan şampiyonların sayılarına 151 pozisyonu örnekliyor. Roux Usta’nın her birini yetkinlikle icra ettiği bu sayılara rehber olarak harika bir teknik anlatım eşlik ediyor. Sevgili “Emanet Istaka”, 2 saati aşkın bu eğitim videosundaki İngilizce anlatımı baştan sona Türkçeye çevirmiş. Ayrıca anlatımda yer almayan teknik püf noktaları da parantez içinde ilave edip hepsini altyazı formatında videonun altına saniye saniye döşemiş. Farklı kamera açılarından takip ettiğimiz pozisyonların hepsi, falso-kalınlık grafikleriyle topların rotasını gösteren çizim animasyonlarını da içeriyor.

Temelden zirve seviyeye doğru ilerleyen video 8 bölümden oluşmakta:

1) Klasik Atışlar

2) Temel 3 Bant Atışları: Havuzlar - Kesmeler

3) Uzatmalı Maksimum Falsolu Atışlar

4) Ters Falsolu Atışlar: Efekareler - Viyanalar

5) Tek Bant, İki Bant ve Üç Bant Brikoller

6) Sistem Yaklaşımı

7) Zikzaklar

8) Şampiyonların Sayıları 😎 

Altyazı süreleri rahat bir okuma hızına göre ayarlı. Birkaç pozisyonda altyazılar topları kapatabiliyor. Ama pozisyonlar anlatımdan sonra da tekrarlanıyor zaten. Öte yandan YouTube’u bilgisayardan izleyenler altyazıyı fareyle tutup yukarı sürükleyebilir. Ayrıca bilgisayarda da telefonda da altyazılar tek dokunuşla [CC] söndürülüp hemen geri yakılabiliyor. Neticede bu bir eğitim videosu olduğundan başlangıç ve orta seviye oyuncularımızın bu pozisyonları, altyazılı/altyazısız, duraklatıp geri alarak, ağır çekimde normal çekimde defalarca izlemesinde fayda var.

Elçisi olduğum “Emanet Istaka” bu videonun kadın, genç veya büyük bütün oyuncularımıza sağlam bir teknik altyapı kazandırma, Türkçe terminolojiye birlik getirme, salonlardaki antrenörlerimize derinlikli, kapsamlı ve sistematik bir eğitim materyali sağlama anlamında çok faydalı olacağına inanıyor. Ve bu çeviri faaliyeti dolayısıyla: Sevgili Tuncay Akay’a, terimlerin salonlarımızdaki doğal karşılıklarını bazı geceler beraberce aradığı Özgür Feylesof’a, teknik-teorik bilgilerini cömertçe paylaşıp, hastanedeki refakatçi koltuğundan da olsa çevirinin ve ilave notların son okumasını yapan Mehmet Varlik’a, Roux Usta’ya, Kozoom’a, çalışkanlığından ilham aldığı Ersan Başkan’a ve yaşayan ve kaybettiğimiz bütün ustalara teşekkürü bir borç biliyor.

https://www.youtube.com/watch?v=R1FTc0RU_C8

Bilardonun Kimyası

Myeong Jong Cha                      Fotoğraf: Kozoom

Çocuklarımın ‘Babam kimyacıdır ama bilardoyu da iyi oynar,’ demesindense ‘Babam G. Kore’yi yurtdışında temsil eden bir milli bilardocudur,’ diyeceği günleri hayal ediyordum.” Bu sözler geçen ay Seul’de Haeng-Jik Kim, Semih Saygıner ve G. Marechal’i yenerek finale çıkan ama Sanchez’e kaybedip dünya ikincisi olan kimyager bilardocu Myeong-Jong Cha’ya ait. (Bu arada son 32’de Murat Naci’ye farklı yenilen Cha’nın, grubu 1,544 genel ortalamayla, 1,514 genel ortalamaya sahip Murat Naci’nin önünde kıl payı ikincilikle bitirdiğini hatırlatalım. Kader işte:) Aslında yüksek kimya mühendisi olan Cha, akademide ve bir ilaç şirketinde yıllarca araştırma departmanlarında görev yapmış. Her gün mesai çıkışı koşa koşa gittiği bilardoyu “iyi” bir düzeyde oynadığını düşünen bu bilim insanı, bir gün Dong-Koong Kang’la karşılaşmış ve onun kendisinden 10 gömlek daha iyi olduğunu fark etmiş. O günden sonra Kang ve Sung-Won Choi’nin yardımlarıyla oyunundaki gelişim hızlanmaya başlamış. Ancak hayatında bundan daha kritik bir gün gelip çatacakmış: İtibarlı kimyacının mesleği bırakıp, kendi tabiriyle, “bilardodan emekli olmak” istediğini eşine açacağı gün. Ancak hiç çekindiği gibi olmamış ve eşi kendisine bu konuda çok destek çıkmış... Neticede bu çabalar, destekler hiç de boşa gitmemiş görünüyor: 44 yaşındaki Cha, dünya kupasında finalde mücadele eden 7. Güney Koreli olmayı başardı. (ABD’li olduğundan Sang Lee’yi saymıyorum. Diğerleri: merhum Roul Kim, Choi, Ho Cho, Kang, Jik Kim, Heo.)

Peki, bu oyunun kimyayla ilgisi var mı? İnsanın yediğinden içtiğinden, uyku düzeninden, duygusal ve zihinsel durumundan beden kimyası doğrudan etkileniyor. Ancak nihayetinde bu oyun birincil olarak küresel cisimlerin fiziğiyle alakalı. Kuvvet fiziği, potansiyel-kinetik enerji, aerodinamik kuvvet (ağır çekimlere dikkatle bakın, bilardoda toplar sandığımızdan çok daha fazla havaya çıkıyor), çuhaya sürtünme kuvveti, çarp(ış)ma kuvveti, hareket, yön, hız, hava molekülleriyle temas, basınç, topun dönüş eksenleri, falso, yanal devir (uzatmalı maksimum falso), ileri devir (sırt), geri devir (kleps)… Bunlar hep fiziğin alanına girer. Gerçi salonlarda fizikten ziyade geometri muhabbeti duyarız, yani sistemler. Halbuki işin temeli küresel cisimlerin fiziğine yani toplara hakimiyettir. Elbette bir dikdörtgen cisim olan masanın geometrisini bilmemiz şart, “sistem karşıtlığı” da naiflik olur ancak Jaspers’ın, Erkan Ubay’ın kendisinden tavsiye istediği mesajına verdiği cevapta “Yüzde 90 kararla oynuyorum,” dediğini unutmayalım. Topların fiziğine kafa yorup, bu konuda Zanetti’yle düşünsel etütler yapan ve yine bir eczacı olan Mehmet Varlık’ın bu konuda anlatacağı çok şey var. Evet, bu fizikî ilkeler birçok oyuncumuzda, yıllar boyunca edindikleri tecrübelerle meleke haline gelmiş durumda. Ancak yeni başlayanların daha öğrenme safhalarında bu teknik bilgilerle donatılması onları küresel rekabette hızlandıracaktır. Dünyada, Amerikancıların bu konuda enfes eğitim videoları var. Birkaç gündür Kadınlar ve Gençler Dünya Şampiyonaları oynanıyor. Örneğin, kadınlarda 22 yaşındaki Ji-Eun Han’ın final oynaması hiç de tesadüf gibi görünmüyordu. Nereli olursa olsun, erkek, kadın veya genç, iyi oynayan bir bilardocuyu izlediğimizde onun arkaplanında fizik, geometri ve psikoloji bilimleri anlamında ciddi bir yatırım olduğundan emin olmalıyız.

Yeri gelmişken, oyunculuğunun yanı sıra G. Kore Federasyonu’nda çeşitli görevler de alan Cha bize en çok kimi hatırlatıyor? Tabii ki yine bir kimya ehli yani eczacı olan ve bilardomuza çok katkılar yapmakta olan Ersan Başkanımızı. Aslında fizik ağırlıklı bilimsel bir hadise olan bu spor, kimyacılardan yıllardır çok fayda görüyor ve bir o kadar daha göreceğe benzer.

17 Eylül 2022 Cumartesi

Bilardoda İlginç Bir Egzersiz Rutini: "DurKarSeyTek" - Bert van Manen (5)

Taşdemir - Caudron, Guri Dünya Kupası yarı final maçı, 2015

Yokuş çıkmanın iyi tarafı her virajdan sonra manzaranın giderek güzelleşmesidir. İyi 3 bant oyuncusu olmak da buna benzer. Tırmanışınıza başlayın, birazcık çabalayın, büyük resim hemen belirmeye başlayacak. İşte kendinizi eğitip oyununuzu geliştirmek için ihtiyacınız olanlar: Bir kâğıt parçası, bir kalem, iyi fare kullanan bir parmak ve Kozoom veya Five&Six aboneliği. Zaten hepsi mevcut, değil mi?

Bu “tüyo”yu yıllar evvel Facebook’ta paylaştığımdan bazılarına ikinci baskı olacak. Baştan özür. Ama bu egzersiz daha geniş bir kitleye ulaşmayı hak ediyor doğrusu. “DurKarSeyTek” (duraklat – karar ver – seyret – tekrarla) adını verdiğim bu rutin şöyle işliyor:

1) Kozoom veya Five&Six arşivine gidip hiç seyretmediğiniz bir 3 bant maçı bulun. Bu arşivler binlerce saatlik video içeriyor ve herkesin favori oyuncusu da orada bulunuyor. Kendinizi Caudron, Blomdahl, Jaspers videolarıyla sınırlamayın, yeter ki ortalaması sizden iyice yüksek bir oyuncu olsun. Taşdemir, Horn, Jae Ho Cho: Size harika bir rol model olabilecek oyunculardan ilk aklıma gelenler.

2) Bir dik çizgi çekip kâğıdınızı ikiye bölün, sol sütuna “Yanıldım”, sağ sütuna da “Bildim” yazın.

3) Videoyu başlatın. Toplar durduğunda videoyu duraklatın. Pozisyona bakın (acele etmeyin) ve bu atışı SİZ nasıl atardınız, kararınızı verin. 

4) Sonra oynata basıp oyuncunun tercihini gördükten sonra puanınızı sol ya da sağ sütuna işleyin. Yalnız egzersizimiz biraz katı: Örneğin, sayı 3 ya da 4 banttan olabilir dediniz; bu, ancak topun dolaşacak başka yolu yoksa kabuldür. Çifte şanslı durumlarda, mesela 3-5 atışlarında bile, tek olasılık seçebilirsiniz. 

5) Duraklatın. Maçın sonuna kadar bu döngüyü tekrarlayın. 

Diyelim ki 22 ıstakada 40-31 bitmiş bir Dünya Kupası maçı seçtiniz. Bu, (asoyu saymazsak) 113 adet karar vereceğiniz anlamına gelir. Çentiklerinizin yarısı veya fazlası sol sütuna (Yanıldım) gittiyse atış tercihleriniz biraz daha çalışma istiyor demektir. Eğer 75 veya daha fazla (*2/3 veya fazlası) çentik, sağ sütundaysa (Bildim) atış tercihleri anlamında zaten bayağı iyi bir oyuncusunuz. Ancak gördünüz mü, bu halde bile inanmayacağınız kadar sayıda yanıldınız. Yine de öğretici bir deneyim oldu değil mi? Seçtiğiniz üst kalibre oyuncunun niye “sizin” sayınıza yanaşmadığını kendinize sormayı da ihmal etmeyin. Evet, muhtemelen çevrenizdeki akranlarınız o atışı çoğu zaman öyle oynuyordur. Ancak sayıyı çoğu zaman YAPABİLİYORLAR mı?  

Sağ sütunda 100’ün üstünde bir skorunuz mu var? Yalan. Hile yapmayın.  

Tabii Jung Han Heo, Jeremy Bury ve Eddy Leppens’in bizden daha akıllıca tercihler yaptığını varsayıyoruz. Öyleler de zaten. Bütün bu kalburüstü oyuncular “yüzdeli” atışlara tecrübeleriyle vâkıftır. Üstelik kaçınılmaz tuşlardan, tribüne oynamaktan ve hakkınca efor sarf etmeden atış yapmaktan uzak durma disiplinindedirler. 

Makul başarı şansı olan bir şey bulamadılar mı, o zaman başka maharetleri devreye girer: düşük başarı yüzdeli bir atışı kaliteli bir müdafaayla birleştirmenin yolunu aramak.

Farklı oyuncuların farklı atışlarda ekstra beceri sahibi olduklarını da unutmayın. Yani Blomdahl’ın yüzdeli atışı, Jaspers’ın yüzdeli atışı olmak zorunda değil. Şayet SİZ belli çözümlerde iyiyseniz o becerinizi her halükârda kullanın. Ancak o sayı gerçekten oradaysa… Nafile yere değil. 

Hepimizin bildiği gibi, daha iyi atış tercihi, daha yüksek ortalamaya götüren en kestirme yoldur. Duruşunuz ve vuruşunuz üzerinde çalışabilir (ki bunu yapmalısınız zaten), farklı şaftlar, uçlar deneyip sistemler üzerine kafa yorabilirsiniz. Ancak daha iyi kararlar kadar oyununuzu şaha kaldıracak hiçbir şey yoktur. DurKarSeyTek alışkanlığı bana çok şey kattı, yeni sayılar öğrenmek anlamında değil ama en çok, yıllarca boş yere tutunduğum kalıplardan uzaklaşmak anlamında. 

Kozoom’un Kasa Dairesi’nde biraz gezinip kıymetli parçalar buldum size (tabii hâlâ görmediyseniz):

Jaspers - Haeng Jik Kim, Porto, Nisan 2015

Dick’in 2015’te çıkardığı en iyi maçlardan biri. Evet, Haeng Jik çenesine birkaç yumruk almak zorunda kaldı, ancak üzülmeyin, gelecek yıllarda çok kişiyi tokatlayacağından şüphem yok. 

Leppens - Caudron, Hooglede, Mayıs 2015 

Dördü Olimpik standartlarda beş heyecanlı set. 

Merckx - Blomdahl, New York, Temmuz 2013

Bu parçanın fiyatı dudak uçuklatır! TB’den fantastik bir 11’lik seri. EM’den daha da iyi bir 8’lik cevap. Öyle parçalar ki bunlar, ağzınız açık kalır!

Blomdahl - Jae Ho Cho, Bordeaux, Aralık 2015 

Birbirlerinin kabiliyetlerine şapka çıkartan iki oyuncu. 

Her iki şekilde de sonuçlanabilirdi. Gerçekten. Söz konusu olan dünya şampiyonluğu ve ölüm kalım atışları vuruyorsunuz, hangi atışı seçerdiniz? Maçın finalinde bunlardan birkaç tane var. Evet, TB zirveye çıkıyor ancak aman Allah’ım, o Jae Ho Cho nasıl kreatif bir dâhidir? 

Dong Koong Kang - Sanchez, Guri, Eylül 2015

Muazzam bir vuruşa sahip, gergin Koreli, 2008’den beri büyük bir vaatti ama kararsız bir seyir izledi. Şimdi parçalar yerine oturuyor ve büyükleri devirmeye başladı.

Taşdemir - Caudron, Guri, Eylül 2015  

Ferrari ve Lamborghini karşı karşıya! Olabilecek en iyisi! Galip gelenin “mental kudretine” ilişkin sonuçlara varmadan evvel, penaltılarda tuşlara öpülmekten sadece 1 mm’yle kurtulduğunu hesaba katmayı unutmayın (*Manen, “Sensey”in 7-6 kazandığı penaltılardaki 4. sayısını kastediyor).

Umarım “DurKarSeyTek egzersizi” hoşunuza gitmiştir. “Bir içki koy, uzat ayakları ve otur maçın başına”dan daha iyi geliyor kulağa, değil mi?

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü

Yazının orijinali: https://www.kozoom.com/en/billiard-carom/news/the-padeware-practice-routine.html

12 Eylül 2022 Pazartesi

Türkiye'den ilk PBA Şampiyonu: Birol Uymaz

Frédéric Caudron vs. Birol Uymaz

4-3 biten maçın tamamı izlendiğinde, Birol'un şu birkaç PBA yılında oyununu ve fizik-mental dayanıklılığını bir hayli olgunlaştırdığı çok açık. Klas sayılarla 2-1 öne geçtikten sonra Caudron'dan tumturaklı bir cevap yiyip 3-2 geri düşse de son iki seti alıp galip gelmesini bildi. Total anlamda kendisine yoğun bir emek verdiği resimden okunuyor.

PBA resmi üzerine söylenecek çok şey var. Bir tanesi: 7 set üzerinden yarı final ve final, bir oyuncunun maçta yaklaşık 60-100 sayı çekmesi anlamına geliyor. Sevgili Burak Haşhaşların nesli 🥰hatırlar mı bilmem ama biz her seti 15-14 biten, dolayısıyla 3-2 kazananın 73 çektiği maçları izliyorduk. 50'ye fazla diyenler bir de bu açıdan bakmalı. Önemli olan o saatlerin organizasyon tarafından nasıl doldurulduğuyla da alakalı. PBA, spor ve eğlenceyi hoş bir şekilde birleştirerek izleyiciyi onca süre koltuğunda tutmakta başarılı görünüyor. Bu spor+şovu, maç sayısıyla sonlandıran Birol'un, Caudron Usta'ya yürürken sevinçten içi içini yiyen ama biraz mahcubiyetinden, biraz maçın yorgunluğundan, "e daha bi de bunun finali var" gibilerinden kendisini dizginlemesini izlemek mutluluk vericiydi! 👏👏👏

Birol Uymaz'ın Caudron'u elediği yarı final maçının 7. seti:

https://www.youtube.com/watch?v=1yZCnu_cbwo

1 Eylül 2022 Perşembe

Bilardo Eğitim Videoları 5 - Düz Turnikeler, Tek Bantlar ve Düz Beş Bantlar (6 Video, 58 Pozisyon, Eunho Pyo)

    

Eunho Pyo Hoca'yla "3 Bant Ansiklopedisi" Ters-Çift Turnikeler, Efekareler, Tripleler ve Zikzaklardan sonra 5. başlıkla devam ediyor: Düz Turnikeler, Tek Bantlar ve Düz Beş Bantlar. Pyo, ters turnike mantığıyla atıldıklarından çift turnikelere Ters Turnikeler başlığı altında yer verip 5 bantlara bir giriş yapmıştı. Düz beş bantlar ise düz turnike mantığıyla, yani ikinci topun içinden atıldığından Düz Turnikeler başlığı altında yer buluyor ve böylece beş bantlar konusu da tamamlanıyor. Ayrıca, ortak mantığa sahip olduklarından tek bantlar da bu başlık altında örnekleniyor. 6 videoluk sistematik eğitim materyali. Hem antrenör hem öğrencilere. 58 pozisyon, falso ve kalınlık grafikleriyle. Keyfini çıkarın! 

1) Düz Turnikeler 1-12. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=r6xYErx7sZI&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=1

2) Düz Turnikeler 13-20. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=8AIlRnAbac8&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=2

3) Düz Turnikeler 21-28. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=pp5et-JZdBY&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=3

4) Düz Turnikeler 29-38. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=OuF_DUw5P-k

5) Düz Turnikeler 39-48. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=ekArHeOjI68&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=4

6) Düz Turnikeler 49.58. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=--Szm4xqnvs&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=5

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin

10 Ağustos 2022 Çarşamba

Bilardo Eğitim Videoları 4 - Zikzaklar (8 Video, 88 Pozisyon, Eunho Pyo)

Evet, başlık "Zikzaklar". Envaiçeşit 88 sayıyı sade ve kestirme yoldan toparlayabilmek adına bir ana kategori açmak için. Ancak bir bilardo ülkesi olarak, Eunho Pyo'nun bize örneklediği bu 88 pozisyon için elbette çok daha detaylı terimlerimiz mevcut: Kesme, kısa zikzak, uzun zikzak, kesme zikzak, düz (iç) zikzak, (köşeye) kesme plase, düz plase, "viyana" (Bora Karatay'a rahmet olsun), uzun viyana, viyana brikol, zikzak brikol, akordiyon... Bu atışlar sağlam bir karambol temeli gerektiriyor. Hiç karambol oynamaksızın, üç banttan başlamak gibi yeni moda heveslere salonlardaki aksakallılar, abiler, ablalar zinhar müsaade etmesün!!:))) Şaka bir yana, G. Koreli kızlar, oğlanlar 4 top ve karambolden başlıyor bu oyuna, o yüzden teknikleri göze hoş geliyor. Üç banda geçmiş oyuncular ara sıra karambol teknikleri çalışmayı bir tenzilirütbe (rütbe indirimi) gibi değil de binada temel sağlamlaştırma operasyonu gibi düşünmeliler. Her zamanki gibi falso ve kalınlık grafikleriyle bizi güzel bir eğitim materyali daha bekliyor. Hayatınız istikrarlı bilardonuz zikzaklı olsun:))  

Terimleri, Mehmet Varlık ve Özgür Feylesof'la toparladım, çok teşekkürler.  

1) Zikzaklar 1-8. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=pof0M3TuKHE&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=1

2) Zikzaklar 8-15. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=5ulKXj5RCEg&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=2

3) Zikzaklar 16-23. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=gUSfpd4RUyQ&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=3

4) Zikzaklar 24-30. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=blNIgXFDmj8

5) Zikzaklar 31-37. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=4NTnflARFcA

6) Zikzaklar 38-50. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=ccKWtPRd0tM

7) Zikzaklar 51-74. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=nmJoFemQf7g&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=4

8) Zikzaklar 75-88. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=Ldvz1WTPDAU&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=5

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin

3 Ağustos 2022 Çarşamba

Kim Bilardo Milyoneri Olmak İster? - Bert van Manen (4)

Telefon Jokeri, Yarı Yarıya Jokeri, Seyirciye Sorma Jokeri... Bunların bilardoyla alakası ne ola ki? Maç anında, hele bir de gerideyken konsantrasyon, odaklanma ve tutumumuzu nasıl geliştiririz? Bert van Manen "Kim Milyoner Olmak İster" yazısında bu noktaları esprili bir üslupla ele alıyor.

Kim Milyoner Olmak İster'de Sosyal Medyaya Damga Vuran Olay! - İhlas Haber  Ajansı 6

Halen yüzden fazla ülkede yayınlanan, küresel çapta tüm zamanların en başarılı TV programı. Aslında bahsettiğimiz, eninde sonunda bir bilgi yarışması: Sandalyedeki yarışmacı gitgide zorlaşan sorular karşısında teste tabi tutulur. Aynı misal, biz 3 bantçılar da doğru yanıtları bulamadığımızdan kendimizi sandalyede otururken buluyoruz çok zaman. Neyi yanlış yapıyoruz acaba? Kim Milyoner Olmak İster’e (KMOİ) daha yakından bakınca bazı ipuçları belirdi kafamda.

Bilgilerinin yetmediği yerlerde yarışmacıların imdatlarına yetişecek üç “jokerleri” oluyor. 1) Yarı yarıya jokeri (50:50) 2) Seyirciye sorma jokeri 3) Telefon jokeri. Bilardoculara vereceğim püf noktası şu: KMOİ’yi hatırla ve tüm bu cankurtaranlardan UZAK DUR! Niye mi? Sıcak ve yağlı bir bardak buz gibi biranıza ne edecekse bu jokerler de oyununuza onu edecek ondan.

Bu yarı yarıya jokerini daha önce tartışmıştık. Masada yaşadığınız o kararsızlık anı vardır ya, işte bu joker tam da odur. Neticede bir “ara” atış vurmuş olacaksınız. Triple atacaksınız diyelim, çok rahat olmadığından 3 bantlık yörüngeden (uzun-kısa-uzun) hoşlanmazsınız (genelde çok uzun düşer), fakat atış 5 banttan (uzun-kısa-uzun-kısa-uzun) da pek rahat gözükmemektedir (bu sefer de kısa kalacaktır). 4 banttan da oynayabilirsiniz ancak o da çok hassas bir hattır, böyle atışları güvenle dolup taştığınız zamanlarda vurabilirsiniz ancak. Yoksa büsbütün farklı bir çözüm mü denemeli? Yok be! Hepsi de göze korkutucu ve zor geliyor. Sağ omzunuzdaki melek size olgunca davranıp kısa-uzun-kısa-uzun oynamanızı söyler (sanırım pozisyon kleps düz turnikeye de müsait –R.Ö.). Lakin solunuzdaki şeytan klasik fısıldamasıyla galip gelir: “Ne malum, belki hatalısın, sandığından biraz kısa veya uzun kalacak. En azından böyle daha yakın kaçacak hem aptalca da gözükmeyecek.” Ladees! Sayı gitti! Kaçacağını bile bile yanlış oynadın ve işte takıldın engele koşucu!  

Seyirciye sorma jokerinize giderken etrafınıza “Haydi bir destek!” diye bakınmaya başlarsınız. Salondaki zevat da kâinatın bugün size kurduğu komplonun farkına varmış mıdır acaba? Size kalan pozisyonları onlar da GÖRÜYORLAR mıdır? Sevgili takım arkadaşım, lütfen rakibimin balıklarını tek tek saydığını söyle, lütfeeen! Ben şimdilik 6 saydım ve bunların üstüne aldığı 13 basit sayı da cabası! Tabelaya bakıyorsunuz: 19 sayı geridesiniz. Sonra kalkıyorsunuz, karşınızda demir leblebi bir sayı, uğraşıyorsunuz didiniyorsunuz ama sonuç, kıl payı bir kaçış. İşte şimdi tiyatro başlıyor: Masada uzun uzun kalmalar, seyirciye bakmalar. Alnınızın ortasında kalın harflerle şu cümle yazıyordur adeta: “Hadi söyleyin, bundan daha iyisi vurulabilir miydi?” Sonra “elektrikli sandalye” cezasına çarptırılmış mâhkum gibi oturursunuz koltuğunuza. Takım arkadaşlarınızdan fayda yok. Hakemden, seyirciden medet yok. Hayat hiç de adil değil.

Telefon jokeriyse tam da maçın ortasında geri düşmüşken çağırdığınız cankurtaranlardandır (!). Arkadaşınıza yarın anlatacağınız hikâyenin provasını yapıyorsunuzdur. “Kanka bu maçı kazanmam imkânsızdı. Hiçbir şekilde toplar benden yana değildi. Aldığım bi brikoller vardı, onlarda da 2. top Hanya’da 3. Konya’da! Güya savunma yapayım diyorum, rakibe avanta kalıyor. Geliyor, abanıyor topa, sayı yok, ama bi bakıyorsun, üç top da banda yapışmış. O maçı çevirse çevirse Caudron çevirirdi, fakat beni aştı abi!” Köfteci bebekler gibi ağlamıyor ve daha sportmen bir oyuncuysanız konuşmanın şu versiyonu da var: “O gün rakip bana fazla iyiydi! Güzel bir dokuz patlattı, ardından da yedi çekti. Ne yapayım? O kadar da kötü değildim ama kazanmayı kesinlikle hak etti.” Maç esnasında kafanda dolaşan bu telefon konuşmalarını hatırladın mı? Ve oyuncu koltuğunuzdan arkadaşınıza, antrenman partnerinize veya hayat arkadaşınıza söylemeyi oldum olası unuttuğunuz bir şey var. Ben size hatırlatayım:

Maç daha bitmedi!!!

Zorlu 3 bant kapışmalarından galip çıkmanız için hep şimdiki zamanda, anda olmanız gerekir. Hâlâ devam eden bir maçın analizlerine başladıysan geçmiştesin demektir (ve kazanacağın yer orası değildir). Son sahneye atlayıverip kendine neden kaybettiğini açıklamaya başladınsa gelecektesin demektir (ve kazanacağın yer orası da değildir). Her iki durumda da kaybetme ihtimaliniz üç katına çıkar. Maçın başlarında yaptığınız hatalardan dolayı kendinizi dövmeyin. Bunun için yer ve zaman olacak, merak etmeyin: Eve giderken arabada veyahut antrenman masasında, ama YARIN! Şu an için önünüzdeki sayıyı yapmaya çalışın ve ardından geleni: Bu sizin tek JOKERİNİZ, tek CANKURTARANINIZDIR! Tabelayı, takım arkadaşınızı, o şapur şupur patates kızartması yiyen “sinir bozucu” çocuğu, hatta rakibinizi bile unutun. Evet, olsa olsa ikinci derece öneme sahiptir rakip. Hayatınızı alakadar eden tek şey, işte şimdi, işte burada, masada çözüm bekleyen sayıdır. Ve yapabilirsiniz, o donanım sizde var. Kim durduracakmış sizi? Rakip koltuğunda oturuyor. Oyun sırası sende!

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü 

Yazının İngilizce orijinali için: https://carompedia.com/blog/2016-3-who-wants-to-be-a-millionaire/

21 Temmuz 2022 Perşembe

Bilardo Eğitim Videoları 3 - Tripleler (7 Video, 76 Farklı Pozisyon, Eunho Pyo)


G. Kore'den bir istatistiğe göre bir bilardo maçında en çok karşılaşılan 5 atış sırasıyla şöyle: 1) Ters Turnikeler 2) Tripleler 3) Düz Turnikeler 4) Acemler 5) Beş Bantlar. Bilardo Eğitim Videoları serisinde en son, Eunho Pyo'nun 105 farklı pozisyonla örneklediği ters turnikeler videolarını paylaşmıştım. Bu video serisindeyse Eunho Pyo, 76 farklı pozisyonla triplelere odaklanıyor. Evet, kalınlık ve falso grafikleriyle 76 farklı triple pozisyonu izleyeceksiniz!!! Hatırlıyor musunuz, Bert van Manen 0,6 Ortalamadan 1,6 Ortalamaya Uzun Bir Yol Gider yazısında şöyle söylüyordu: "Bugünün yüksek ortalamaları karotlara çözüm üretmekten değil böyle pozisyonlarla baş başa kalmaktan kaçınmaktan geçiyor." Bizi pozisyon oyununda tutacak bu temel atışları bitirelim, yine Güney Kore'den çok farklı sürprizler hazırlıyorum. İyi seyirler. 

1) Tripleler 1-11. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=AHDAyrFHQkE&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=1

2) Tripleler 12-22. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=fgPsJ2pYNfk&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=2 

3) Tripleler 23-32. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=FxtYeHfdK7Q&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=3

4) Tripleler 33-42. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=XklK1Fc_VpI&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=4 

5) Tripleler 43-52. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=NdxXaqJ4QdM&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=5

6) Tripleler 53-63. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=EzdesSSTDiE&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=6 

7) Tripleler 64-76. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=zIJVJd5baAw&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=7

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin

11 Temmuz 2022 Pazartesi

Kuyudan Çıkmanın Asil Sanatı - Bert van Manen (3)

Güney Koreli yetenek Jae-Ho Cho Fotoğraf: Kozoom

Bazen düşüşler yaşarız, bazen küseriz ama bu spora duyduğumuz o gönül bağı düştüğümüz kuyunun dibinden eninde sonunda çıkarır bizi. Tabii ki aşkımız en büyük motivasyonumuz ama elle tutulur metotlara da ihtiyacımız var. Bunun için üstat Bert van Manen'e kulak verelim.

Kuyudan Çıkmanın Asil Sanatı

Hepimiz aynı yoldan geçtik: “Ani düşüş”. Haftalar aylar geçer, hiçbir şeyi doğru dürüst yapamazsınız, ortalamalarınız standartlarınızın epey altında seyreder. Bayağı uğraşırsınız ancak topların dediği dedik gibidir. Bantlara yapışırlar, olur olmaz noktaları bulurlar veya birbirlerini perdeleyerek pek bir şey bırakmazlar size. Sizi en çok ifrit eden işte bu korkunç bahtsızlığınızdır. 61,7 milimlik bir delik görsünler, o 61,5’lik toplar o deliğe girerler çıkarlar, hem de kaç kez ardı ardına. “O kadar da iyi vurdum, nasıl kaçıyor ya! Hem de üç kere üst üste! Beni buluyor ya! Bin defa vur böyle kaçmaz! Kâinat bana komplo kurmuş!”

Kuyunun dibinden çıkma safhasına geçmeden evvel bu kaçan talihsiz sayılara dair bir çift söz edeyim: Olmaz ya, kırmızı ışıkta yaya bekliyorsunuz ve önünüzden ilk geçen araba 1963 Jaguar E-type modeli oluyor. O da ne, ikinci geçen de 1963 Jaguar E-type modeli, hatta üçüncüsü de.* İyisi mi şöyle anlatayım: a) Ya az önce manyak bir tesadüfe şahit oldunuz, ya da b) bu üç Jaguar’ın oradaki varlığına dair mantıklı bir açıklama olmalı.

Hadi gelin o üç “inanılmaz” kaçışınızın ardındaki mantığı arayalım.

* Burada Manen, 24 saat süren Le Mans (Fransa) spor otomobil yarışlarına atıf yapıyor. Jaguar E-type’ın üzerine bina edildiği Jaguar D-type modeli, gerçekten de 1955, 1956 ve 1957’de üst üste üç kez bu yarışı kazanmıştı. Yani başarısızlık da tesadüf değil başarı da. Bu ünlü yarış üzerine birkaç film var, sonuncusu Christian Bale ve Matt Damon’ın başrolünü paylaştığı 2019 yapım Ford v Ferrari (Le Mans ‘66). 😊

Düşüşteyken yaptıklarınızı sayayım mı? 
  • Basit sayıları öyle bir oynarsınız ki ardından kalan pozisyon berbat mı berbattır.
  • Topları ya banda yapıştırır ya da fecaat bölgelere gönderirsiniz (en barizlerinden birini, iki topu karşı kısa bandın ortasına gönderdiğinizde yaşarsınız!). Ve en mühimi:
  • Sayıyı 3 banttan mı 4 banttan mı alacağınıza karar veremezsiniz ve “arada” bir atış yaparsınız ki bu sizi doğruca deliklere, gediklere yollar. Hem de defalarca… Halbuki topların kabahati yok, siz nereye yolladıysanız oraya gidiyorlar.

Velhâsıl, tezgâhı kuran kâinat falan değil. Ne geliyorsa başınıza, sebebi sizsiniz. Kendiniz ediyor kendiniz buluyorsunuz. Bu arada: top her seferinde gidip o deliği bulmaz. Kafaya vurduklarınız saniyeler içinde unutuluverir ancak ah o kaçanlar var ya işte onlar bir türlü zihinden çıkmaz.

Düşüşten çıkmanın bir yolu var mı? Elbette, hem de her zaman işe yarayan bir yol: ZAMAN. Öyle ama doğal olarak bizler süreci hızlandırmanın yollarını arar dururuz. Ve bu yollar mevcuttur da.

Haftalarca ya da aylarca zayıf oynamak teknik bir problemden de kaynaklanabilir psikolojik bir meseleden de. Veya ikisi birden. Bu durumda birincisini tetikleyen genelde ikinci etkendir. En kötü senaryodaysa bir aşağı sarmal oluşturmak için ikisi de birbirini besler.

Teknik konuları halletmenin pek çok yolu var ve her zaman problemi tespit etmek ve tanımlamakla işe başlamalısınız. Temellerinizin (duruş, sağ ve sol el) yerinde olduğunu varsayacağız. Şayet değilse: Tez bunu kabullenin! Ve yardım alın.
  • Kendinizi aynada veya videoda izleyin.
  • İyi bir oyuncudan sizi izlemesini ve yorumda bulunmasını rica edin.
  • Istakanızı geliştirmek için hayran olduğunuz bir oyuncunun videolarından ilham alın.
  • Antrenmanda basit sayıları daha iyi yapmaya odaklanın. Zor sayılar peşi sıra gelecektir ve inanın, onlar basitlerin yarısı kadar bile önem teşkil etmiyor zaten.
  • Antrenmanda ortalamayı falan unutun. Toplara kaliteli bir şekilde vurun. Şimdilik tek ödeviniz bu.
  • Kendinizi test etmek mi istiyorsunuz? Falso ve kleps gerektiren orta zorlukta bir atış koyun masaya, birkaç denemeden sonra köprü elinizin yerini iyice belleyin. Şimdi iki sigara alın (tabii ki başkasının paketinden, çünkü biz sigara içmiyoruz) ve ıstakanızın ucunun 15 cm önüne, şaftınızın da 2 mm sağına ve soluna gelecek şekilde bu sigaraları çuhaya dikin. Ve atışı gerçekleştirin. Sayıyı yapıyorsanız ve sigaralar hâlâ dik duruyorsa teknik problemleriniz neredeyse halloldu sayılır.
Zihin sabit disk gibidir, bazen iyi bir temizliğe ihtiyaç duyar. Düşünceleriniz toksikleştiyse ve masadayken duygularınız çoğunlukla negatifse birçok lüzumsuz bit ve baytı atıp sisteminizi yeniden başlatmanız gerekir. Zihninizi doğru rotaya oturtmak ise fiziksel bir zindelik hissiyle başlar. Jaspers’ın sevdiği gibi parka koşuya gidin veya yüzün. Saunada biraz vakit geçirin. Stresinizi azaltan, enerjinizi yükselten her neyse artık...

Temizlikler henüz bitmedi. Bu oyunu sevme nedenlerinizle tekrar irtibata geçmelisiniz. Hem göze hem kulağa hitap eden 3 bandın saf güzelliğinin verdiği o keyif, bütün bilardocuları buluşturan bir nedendir.
  • Masayı elektrikli süpürgeyle temizleyin ve acele etmeyin.
  • Bir dolunay gecesinde baykuşun gözleri gibi parlayana dek topları cilalayın.
  • Şaftınızı, ıstaka lastiğinizi temizleyin, eldiveninizi yıkayın. Çok ciddiyim, bunlar asla vakit kaybı değildir. Yatırımdır ve karşılığını alırsınız.
  • Yalnız olduğunuza emin olun. Düşüşten kurtulmaya çalışırken ihtiyacınız olan son şey seyircidir çünkü.
  • Ve ŞİMDİ antrenmana başlıyorsunuz. Bir görevi yerine getirmeye, bir şeyler elde etmeye çalışmıyorsunuz. Keyif almaya çalışıyorsunuz. İyi bir karar ve sağlam bir vuruşun yüzünüzde gülümsemeyle sonlanacak bir sayıyı getirmesi çok zaman almayacak, emin olun. Kuyuya ışık vurmaya başladı bile! 

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü

Yazının İngilizce orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz:

https://carompedia.com/blog/2015-11-the-noble-art-of-climbing-out-of-a-ditch/

6 Temmuz 2022 Çarşamba

Bilardo Eğitim Videoları 2 - Ters ve Çift Turnikeler (11 video, 105 Farklı Pozisyon, Eunho Pyo)

 

Güney Koreliler eğitimde detaylarda sınır tanımıyor. 40 pozisyonluk efekare serisinden sonra Eunho Pyo Hoca (G. Kore Bilardo Fed.) bize 105 farklı ters turnike pozisyonunu örnekliyor. Evet, 11 videodan oluşan bu seride 105 farklı ters turnike pozisyonu var!!! 90. pozisyondan itibaren bizim "çift turnike" dediğimiz 5 bantları da içeriyor seri. 2. topun arkasından (yani ters turnike mantığıyla) değil de içinden atılan 5 bantları "düz turnikeler" serisinde örnekleyecek. Kalınlık ve falso grafikleri elbette yine mevcut. Avusturyalı bilardocu Andreas Efler'in "3 Bantta Tuşlardan Nasıl Yırtarız?" (Ducking Kisses in Three Cushion) diye 3 ciltlik bir kitabı var. Ters turnikelerin böylesi pozisyon çeşitliliği üzerinden ele alınmasını bir tür tuşlardan kaçma eğitimi olarak görmek de mümkün. Yeni Bert van Manen çevirisi de birkaç güne buralarda. İyi antrenmanlar!

1) Ters Turnikeler 1-6. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=ZHOn6lSJ8sk&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=1 

2) Ters Turnikeler 7-13. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=kvh_qQajg2Y&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=2 

3) Ters Turnikeler 14-25. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=ofKXVcFO7_U&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=3

4) Ters Turnikeler 26-33. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=AqJmzze3bDk&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=4

5) Ters Turnikeler 34-42. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=9VaV7g1PNVk&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=5

6) Ters Turnikeler 43-53. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=MTDyi-meHWg&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=6

7) Ters Turnikeler 54-63. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=HcZ5eKUX9sU

8) Ters Turnikeler 64-73. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=c-5LzhJIT8Y&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=7

9) Ters Turnikeler 74-82. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=Ii_3zTMOBnY&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=8

10) Ters Turnikeler 83-93. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=BrHcOXCOu7M&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=9

11) Ters Turnikeler 94-105. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=nXj5j28AlYg&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=10

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin