Sayfalar

12 Aralık 2021 Pazar

Bilardonun Seyrini Artıran Kurallar ve Yayınlar

Türkiye Bilardo Federasyonu Başkanı Ersan Ercan masa başında!

Tebrikler Murat abi! Göz kamaştırıcı ve ne yazık ki göz yaşartıcı bir turnuva performansı. Bize harika bir final seyri yaşattı. Jaspers elinden zor sıyrıldı. Bu düzeyde hâlâ gelişim göstermek, hâlâ tırmanmak alttan gelenler için bir örnekliktir. Nokta. Pek çok kez birincilik kürsüsüne çıktı elbette ama bu tarihsel şampiyona bir prestij anlamını taşıyor ve dilerim hak ettiği bu apoleti bir gün göreceğiz omzunda.

Yeni uygulamalara dair görüşler: Yıllar evvelki AGIPI turnuvalarındaki 50 hedefine dönülmesi, penaltıdan vazgeçilmesi ve 5 uzatma hakkıyla 30 saniye kuralı seyir açısından çok daha oturaklı bir görünüm arz ediyor. Belki penaltılar başka bir "adrenalin" unsuruydu ama seyri dağınıklaştırıyordu. Bazen oyuncunun odağını da dağıtan bir unsurdu, 40 veya 50'lik ana yemeğe odaklanmayı değil de sanki ikinci bir mini maç havasındaki penaltı düellosuna dikkatleri kaydırıyordu.

30 saniye, biz seyirciler için biraz bencilce bir zevk ama:) oyuncuların bu koşuşturması:) gerilimi ve seyri artırıyor. 40 hedefine gelirsek; oyuncuların karot çözme ve seri bilgilerinin genişlemesi, masa ve ıstaka teknolojisinin gelişmesi, Tüzül Hoca gibi teorisyenler sayesinde hesap repertuarının büyümesi, ödüllerin daha motive edici hale gelmesi gibi sebeplerden genel ortalamalar yükselmişti. Neredeyse her turnuvada 10 ıstaka altı en az bir maç kesindi. Fakat bu maçlar "one man show"a dönüşüyordu. Geri dönüşler mutlaka vardı; fakat 50'lik akışta 25, 30 ve 40 olmak üzere kritik psikolojik eşik sayısı üçe çıkıyor (hatta 45 de eklenebilir). Ve bu, Çenet, Jaspers gibi geri dönüş oyuncuları masadayken mızrakların en az 3 kez çarpışacağı anlamına geliyor. (Diğerleri de az inatçı değil fakat bu saydıklarımın temel karakteristiği bu; örneğin Taşdemir'i niye anmadın denecekse bana göre onun birincil karakteristiği maçın her anında pozisyon oyunundan çıkmayan bir "bilgeliğe" sahip olması. Bilgelik illa ihtiyar mesleği değil. Napiyim onun da kaderine bu düşmüş:)

Penaltı olmayınca aso vuruşu çok önem kazanıyor diyenler olacaktır. Bu da bilardonun kaderi ve istisnalar hariç bu telafi edilemez bir şey değil. Nitekim asoda 20 sayı alınmıyor mu, e alınıyor hem de dünyanın en "tutarsız" oyuncularından biri tarafından ama 25-3'ten sonra bile Sensei serinkanlı ve inançla yanaşırken bence daha inanılmazı oldu, Horn kitap gibi bir sağlamlıkla oynamaya başladı. Gerçi her sene böyle bir-iki maç oynamak da bir tür tutarlılık.:)) (Horn, bu espriyi her turnuvaya gelmediği için bir sitem olarak algılasın:) O da Taşdemir'e denk geldi.

Son not: Mısır'daki yayınlarda da izledik, yurtdışında -NBA'de de böyle, futbolda da, bilardoda da- bütün canlı maç sunumları konuya hakim iki kişi tarafından yapılıyor. Türkçede ne yazık ki iki kişinin karşılıklı ahengini tattığımız maç sunumlarıyla karşılaşamıyoruz. Naçizane bir önerim var: Sevgili Başkanımız kendi yorumcularının yanı sıra kendi sunucularını da teklif etmeli canlı maç yayınlarına. Bu seyri artıracaktır. Düşünün Saygıner'in maç esnasında spontane olarak dünya bilardo literatürüne sayı armağan ettiği tarihî bir an yaşanıyor, "zavallı" yorumcumuz o sırada spikere meram anlatmaya çalışıyor. Örneğin, Türkiye için "nispeten" yeni bir spor olduğu için bu örneği veriyorum, son 20 senede biz basketbolu sevdiysek Kaan Kural, Murat Murathanoğlu, Murat Kosova sayesinde de sevdik. Başkanımız "bunu da" çözerse bilardonun profesyonel bir spor olarak algılanmasına bir katkı daha sağlayacaktır.