Sayfalar

29 Ekim 2022 Cumartesi

30+ Senelik Blomdahl-Saygıner Dizisinin Son Epizodunda Neler Oldu?

Blomdahl - Saygıner, Veghel Dünya Kupası, Ekim 2022

Epizodik bellek belleğimizin birkaç şubesinden biri. Yani olayları, anıları hatırlayan bellek. Bilmiyor, hatırlıyor. Örneğin, belleğinden 50-30=20 bilgisini çağırmıyor. Ama ta 90’lardan, 2000’lerden kan ter içinde kaldığı, elinin kolunun bağlandığı uğursuz bir maç ânını hatırlayabiliyor. Hatta hatırlamakla kalmayıp o anları, içinde bulunduğu âna transfer edebiliyor. Bir nevi zaman makinesi gibi, zamanlar birbirine karışıyor. Blomdahl, Dünya Kupalarında en son 2017 Ekim’inde La Baule’de final oynayıp kazanmıştı. 2019 Kasım’ında da Danimarka’da Dünya Şampiyonluğu elde etmişti. Araya giren salgınla beraber keskin dişlerini unutturmuştu adeta. Ta ki 60. doğum gününü kutladığı haftada, 7 ıstakada 21’e varan Saygıner Usta’nın 3 el boş geçip ona hayat hakkı tanıyıp tanımamakta yaşadığı tereddüt ânına kadar. İşte o andan sonra Blomdahl, ilk önce Ustamızın sonra da Sanchez’in epizodik belleklerini uyandırmayı başardı. Oysa Saygıner, Choi ve Heo gibi Koreli devlere kök söktürmüş, Sanchez’se fabrikasını otomasyona geçirdi diye düşündürtmeye başlamıştı. Onunla ilgili 30 seneye dayanan bir dolu kötü anı, kâbus belleklerinin diplerinden su yüzüne çıkageldi ve Saygıner’i son 10 sayıda, Sanchez’i de maç boyu paralize etti. Veya başka deyişle, Usta’ya, “2021’de Mısır'da bana ettiklerini unutmadım,” dedi. Bir film gibidir onların maçları, 90’larda VHS’den izlediğimiz, bugün hayranlığımızı hâlâ yitirmediğimiz. O maharetli ellere şükran duyduğumuz…
☺️👏👏

16 Ekim 2022 Pazar

Asla aynı atışı iki kez oynayamayacaksın! - Bert van Manen (7)


Bert van Manen

Bert van Manen, yazının finalinde şöyle söylüyor: "3 bant HAYAT gibidir." Bu söz, Simon Kuper'in Futbol Asla Sadece Futbol Değildir adlı kült kitabını veya Serdar Akar'ın Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filmindeki merhum Savaş Dinçel'in meşhur "Hayat Futbola Fena Halde Benzer" repliğini çağrıştırıyor. Yazıyı okurken "bilardonun maviliklerine sürdüğünüz" hayatınızdaki galibiyetleriniz ve mağlubiyetlerinize tekrar uğrayacaksınız.

***

İnsanlar şu 3 bant bilardodan niye bu kadar büyülendiğimi bazen sorarlar bana. “Altı üstü bir oyun işte!” deyip eklerler: “40 senedir, bir bilardo masasında görülebilecek her pozisyonu hem de binlerce kez görmüşsündür. Sıkmıyor mu hiç?”

Hayır, sıkmıyor. İşin içinde olmayanlar için şu söyleyeceğime inanması zor olabilir ama hakikat şöyle: Ben hayatımda hiçbir pozisyonu asla iki kez görmedim! Müsaadenizle bu meseleyi ele alayım ve herhangi bir bilardo sayısının “tekerrür etme” olasılığına dair birkaç noktaya değineyim. Cevap %0’a çok yakındır.

• Bir üç top pozisyonu, bir masada 10 üzerinden 6 zorluk derecesindeyken başka bir masada 8 ya da 4 zorluk derecesinde olabilir. Masa karakterleri arasındaki farklılıklar öylesine önemlidir ki iyi oyuncular atış tercihlerinde bu faktörü göz önünde bulundurmayı ihmal etmezler. Masanın yol verdiği sayılardan ekmek yiyip, yokuş yaptığı sayılardan kaçmak zirve oyuncuların alametlerindendir. Atışın gerçekleşme yüzdesi onun her zaman ilk kriteridir: Neticede, bir sayının nasıl oynanacağına dair bir “anayasa” kaleme alınmamıştır. Yani ne demekmiş: Başka masa demek başka pozisyon demek.

• Masada herhangi bir şekilde yerlerini almış 3 top düşünün, bu yerleşimin naturasını bozmak için bırakın bir santimi bir milimetre hatta çeyrek milim bile yeterlidir. Hele iki top birbirine çok yakınsa. Kuvvetle muhtemel, o çeyrek milim, oynamanız gereken çözümü çok kez değiştirmiştir. O atış artık başka bir atıştır, “rahatça yapılabilir” bir sayıdan “deli işine” dönmüş olabilir veya tam tersi.

• “Bir profesyonel bilardo masasında üç top kaç şekilde dizilir?” sorusunun cevabı rahatlıkla milyarları bulabilir. Bu sayı, mantık sınırları dahilindeki artırmalı briç (auction bridge) veya satranç müsabakalarıyla kıyaslandığında olasılıksal anlamda daha düşüktür ama gene onlarla aynı astronomik evrendedir. Yine de şöyle bir fark vardır aralarında: Teorik olarak olası olan çoğu satranç veya briç deklare sekansı, pratikte herhangi bir anlam taşımaz. Hiçbir işlevleri yoktur ve asla gerçekleşmezler. Ancak bilardo topları hiçbir mantık tanımazlar, hayal edilebilecek bütün pozisyonlar olanca gariplikleri ve müşküllükleriyle masada GERÇEKLEŞİRLER.

• Bir de atışların bağlamları vardır. Diyelim ki sayı orta zorlukta, siz açılış ıstakanızdasınız ve 7. sayıyı vuruyorsunuz, burada hissiyatınızın yüksek olma şansı çoktur. Atışın kontrolü sizdedir ve güvenle vuracaksınızdır. Ya 40 çekilen maçta 35-18 öndeyken 17 farkı tükettiyseniz ve skor şimdi 38-37 ise? Evet, pozisyon aynı olabilir ama masadaki, aynı oyuncu değildir artık.

• Söyleyin bakalım, kırmızının yeri nerde, sarı nerde? Beyazla oynadığınızı varsayıyorum. Ekseriyetle önünüzde savunmaya yönelik pozisyonlar var ve bunları oynamaya bayılıyorsunuz. Ancak aynı pozisyon yine geldi, fakat sarıyla kırmızının yerleri tam tersine dönmüş, yani atışın hiçbir savunma değeri kalmamış. O pozisyonu aynı şekilde vurmaya kalkarsanız o sayı artık ya battın ya çıktın sayısıdır. Evet, toplar milimi milimine aynı noktadadır ama oyuncunun üzerindeki baskı çok daha ağırlaşmıştır.

• İşte size 3 bant pozisyonları hakkındaki en dudak uçuklatıcı hakikat: Hepsi ama hepsi tek kere zuhur eder. Aso hariç hepsi tek seferlik hadiselerdir. Masaya her geldiğinizde hayatınızda hiç görmediğiniz bir suretle karşılaşırsınız. Problemi tanır, çözümü hemencecik bilirsiniz. Ancak bu, o pozisyonu önceden gördüğünüz anlamına gelmez. Hatırladığınız yalnızca benzerleridir.

Bu konuyu yaratıcı ve berrak bir ifadeye kavuşturan New York’tan arkadaşım Ira Lee* oldu: “Az önce aldığın sayının SONUCU OLARAK topların asodaki (başlangıç atışındaki) koordinatlarına döndüğüne ne sıklıkla şahit oluyorsun?” Yanıt elbette: asla! Öyleyse geri kalan bütün diğer pozisyonların daha önceden orada OLDUKLARINI size düşündüren ne? Hayır orada değillerdi.

Bunu göz önünde bulundurarak, işin içinde olmayanlara 3 bandın neden her zaman taze ve yeni olduğunu, neden iki maçın aynı olmadığını bir şekilde anlatabiliriz. Zaten nasıl aynı olabilirler ki, iki atış bile aynı olamazken? Masaya geldiğinizde karşılaşacağınız şey bir meydan okumadır. Bir problem ama aynı zamanda bir fırsat. Çözmek için bir şansınız, faydalanmak için tek bir şansınız var, çünkü o fırsat hiçbir zaman geri dönmeyecek. Sayıyı yaparsanız mutlusunuz. Eğer kaçırırsanız, ümit edilir ki, muhtemelen daha bilge birisiniz.

Evet, buradan nereye varacağımı tahmin ettiniz değil mi? 3 bant HAYAT gibidir.

Oyun bize acımasızca gelebilir, fakat aynı zamanda esirgeyicidir de. Alkışları toplayıp yüreklerimizi ısıtan o muhteşem sayımız var ya, işte o, kaybettiğimiz maçtan bize “baki kalan hoş sadadır”. Her zaman başka bir şans vardır; öbür sefere daha iyisini yapabiliriz. [Size gelecekten bir sahne tasviri:] Yıllar yıllar geçmiş, bin maç kazanmış, binini de kaybetmişiz ama nihayetinde yalnızca tek bir rakibimiz olmuş. O rakibin kim olduğunu biliyorsunuz…

[*Çevirmen notu: New York’ta yaşayan Ira Lee, 2004’te hayatını kaybeden dostu ve efsane bilardocu Sang Lee’nin hatırasına Sang Lee Uluslararası Açık Turnuvası’nı başlatan kişidir. New York’taki Carom Café’de düzenlenen turnuva 2012’den beri Verhoeven Open adıyla devam etmektedir.]

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü

Yazının İngilizce orijinali: https://www.kozoom.com/en/billiard-carom/news/you-ll-never-play-the-same-shot-twice.html

10 Ekim 2022 Pazartesi

Bilardo Eğitim Videoları 6 - Tek Bant Brikoller (5 Video, 59 Farklı Pozisyon, Eunho Pyo)

Fabrika ayarlarıyla oynadığı bilardoya üst sürüm yazılım geliştiren Blomdahl'ın tek bant veya iki bant brikolleri yüksek yüzdeyle oynaması onun alametifarikalarındandır. Merhum Sang Lee ve Caudron'un da bu kategoride enfes yaratıcı çözümlerine defalarca şahit olduk. Bütün bilardo efsanelerine hayranlık duyan G. Korelilerin de bu çözümleri pek benimsediklerini yıllardır gözlemliyoruz. (Bkz. Sung-Won Choi, Jae-Ho Cho, Jung-Han Heo...) Hatta o kadar ki, malum, PBA liginde sayıyı önce banttan alırsanız hanenize iki sayı yazılıyor. Dünya genelinde ortak istatistik tutmayı imkânsızlaştıran bu uygulama oyunun mayasına aykırı. Ancak, PBA bir yana, Dünya Bilardo Federasyonu'nun turnuvalarında bu pozisyonları masada göremiyor ve bu sayılarda yeterince idmanlı değilseniz 1 sayıdan da olursunuz. Bu kategoriden de gerekli alakayı esirgemeyen Eunho Pyo Usta, bize 5 videoda 59 farklı pozisyonu örnekliyor. Tabii ki falso ve kalınlık grafikleri yine mevcut. Kendisi tek bant brikolleri, eğitim metoduyla tutarlı olarak, 2. topun içinden ve arkasından olmak üzere 2 alt kategoriye ayırmış. Ben hepsini tek yazıda paylaşıyorum. Hemen masa başına koşmadan evvel bilardoculara düşen, ilk önce bu videoları defalarca izleyip "uzun süreli belleğe" hatta bilinçaltının derinliklerine indirmek olmalı. Sırada 2 bant brikoller olacak. 

A) Tek Bant Brikoller - 2. Topun İçinden

1) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 1-15. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=kQYQ6BrcgLg&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=1  

2) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 16-30. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=QffB5RcfkQQ&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=2

3) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 31-39. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=HM6tBzw36vU&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=3

B) Tek Bant Brikoller - 2. Topun Arkasından 

1) Tek Bant Brikoller (2. Topun Arkasından) 1-10. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=_LoGsuNjmpk&list=PL43b2md03gKe0joeFBozfhNHkBmvPolB8&index=1  

2) Tek Bant Brikoller (2. Topun Arkasından) 11-20. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=-i_sYt5gFRQ&list=PL43b2md03gKe0joeFBozfhNHkBmvPolB8&index=2

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin 

4 Ekim 2022 Salı

“İlk binde bile değildir ama dünya üzerinde herkesi yenebilir.” - Bert van Manen (6)

Frans van Kuijk
Fotoğraf: Kozoom

Belçika Ligi: Frans van Kuijk Peter Ceulemans’ı 13 ıstakada 40-21 yendi!

Harika oyuncu Frans van Kuijk’in arkaplanına dair bir fikir vermesi için başka bir yazımdan bir cümle paylaşayım sizinle: “İlk binde bile değildir ama dünya üzerinde herkesi yenebilir.”

Aşağıdaki tabloda göreceksiniz, uzun kariyeri boyunca 18 kez 3,000 ortalamanın üzerinde oynadı, hatta bunlardan birisi kaybettiği maçın ortalaması (!).

Başka kahramanlıklarından da bahsedeyim mi? Bir 27’si (dünya rekorundan bir tahta eksik!), bir de 25 çekip bitirdiği bir Hollanda Ligi maçı var. Onun vuruşu yaygın bir mutabakatla, dünyadaki en akıcı vuruşlardan biri olarak kabul ediliyor. Öyle ki bilardonun basit bir oyun olduğunu düşündürerek sizi yanıltabilecek oyunculardan biri.

Bert van Manen 

Çevirmen: Rifat Özçöllü 

***

[Bir cümle de çevirmenden gelsin: 25 çektiği videoyu buldum, aşağıda, göreceksiniz: Frans van Kuijk’in oyunu kolayca söylenivermiş hissini veren, fakat aslında söylenmesi, taklit edilmesi çok güç olan bir şiir gibi.] 

https://www.youtube.com/watch?v=S1BtUgPDg98]

Frans van Kuijk'in 3,000 ortalama üzeri maçları
 
Yazı, "Bert's Billiard Page" Facebook grubundan alınmıştır:

Belgian League: van Kuijk beats Ceulemans 40 - 21 in 13.

For more background information about the wonderful player that Frans van Kuijk is, I refer to my column "Not in the top-1000, but he can beat anybody".

In the graph you'll see that he was over 3.000 average 18 times already in his long career, one of those was a losing (!) average.

Other heroics by FvK: a run of 27 (1 shy of the world record), and a closing run of 25. His stroke is widely considered to be among the most fluent in the world. He's one of those players who can trick you into thinking the game is simple.

3 Ekim 2022 Pazartesi

3 Bant Ansiklopedisi (A'dan Z'ye Anlatımlı 151 Pozisyon, J.C. Roux, Türkçe Altyazılı)

İşte yıllardır beklenen ve ihtiyaç duyulan sistematik ve kapsamlı Türkçe bilardo eğitim videosu!


Jean-Christophe Roux, Fransa Şampiyonu

Kozoom prodüksiyonu olan bu videoda, Avrupa ikincisi ve pek çok kez Fransa şampiyonu olan Jean-Christophe Roux, başlangıç atışı asodan şampiyonların sayılarına 151 pozisyonu örnekliyor. Roux Usta’nın her birini yetkinlikle icra ettiği bu sayılara rehber olarak harika bir teknik anlatım eşlik ediyor. Sevgili “Emanet Istaka”, 2 saati aşkın bu eğitim videosundaki İngilizce anlatımı baştan sona Türkçeye çevirmiş. Ayrıca anlatımda yer almayan teknik püf noktaları da parantez içinde ilave edip hepsini altyazı formatında videonun altına saniye saniye döşemiş. Farklı kamera açılarından takip ettiğimiz pozisyonların hepsi, falso-kalınlık grafikleriyle topların rotasını gösteren çizim animasyonlarını da içeriyor.

Temelden zirve seviyeye doğru ilerleyen video 8 bölümden oluşmakta:

1) Klasik Atışlar

2) Temel 3 Bant Atışları: Havuzlar - Kesmeler

3) Uzatmalı Maksimum Falsolu Atışlar

4) Ters Falsolu Atışlar: Efekareler - Viyanalar

5) Tek Bant, İki Bant ve Üç Bant Brikoller

6) Sistem Yaklaşımı

7) Zikzaklar

8) Şampiyonların Sayıları 😎 

Altyazı süreleri rahat bir okuma hızına göre ayarlı. Birkaç pozisyonda altyazılar topları kapatabiliyor. Ama pozisyonlar anlatımdan sonra da tekrarlanıyor zaten. Öte yandan YouTube’u bilgisayardan izleyenler altyazıyı fareyle tutup yukarı sürükleyebilir. Ayrıca bilgisayarda da telefonda da altyazılar tek dokunuşla [CC] söndürülüp hemen geri yakılabiliyor. Neticede bu bir eğitim videosu olduğundan başlangıç ve orta seviye oyuncularımızın bu pozisyonları, altyazılı/altyazısız, duraklatıp geri alarak, ağır çekimde normal çekimde defalarca izlemesinde fayda var.

Elçisi olduğum “Emanet Istaka” bu videonun kadın, genç veya büyük bütün oyuncularımıza sağlam bir teknik altyapı kazandırma, Türkçe terminolojiye birlik getirme, salonlardaki antrenörlerimize derinlikli, kapsamlı ve sistematik bir eğitim materyali sağlama anlamında çok faydalı olacağına inanıyor. Ve bu çeviri faaliyeti dolayısıyla: Sevgili Tuncay Akay’a, terimlerin salonlarımızdaki doğal karşılıklarını bazı geceler beraberce aradığı Özgür Feylesof’a, teknik-teorik bilgilerini cömertçe paylaşıp, hastanedeki refakatçi koltuğundan da olsa çevirinin ve ilave notların son okumasını yapan Mehmet Varlik’a, Roux Usta’ya, Kozoom’a, çalışkanlığından ilham aldığı Ersan Başkan’a ve yaşayan ve kaybettiğimiz bütün ustalara teşekkürü bir borç biliyor.

https://www.youtube.com/watch?v=R1FTc0RU_C8

Bilardonun Kimyası

Myeong Jong Cha                      Fotoğraf: Kozoom

Çocuklarımın ‘Babam kimyacıdır ama bilardoyu da iyi oynar,’ demesindense ‘Babam G. Kore’yi yurtdışında temsil eden bir milli bilardocudur,’ diyeceği günleri hayal ediyordum.” Bu sözler geçen ay Seul’de Haeng-Jik Kim, Semih Saygıner ve G. Marechal’i yenerek finale çıkan ama Sanchez’e kaybedip dünya ikincisi olan kimyager bilardocu Myeong-Jong Cha’ya ait. (Bu arada son 32’de Murat Naci’ye farklı yenilen Cha’nın, grubu 1,544 genel ortalamayla, 1,514 genel ortalamaya sahip Murat Naci’nin önünde kıl payı ikincilikle bitirdiğini hatırlatalım. Kader işte:) Aslında yüksek kimya mühendisi olan Cha, akademide ve bir ilaç şirketinde yıllarca araştırma departmanlarında görev yapmış. Her gün mesai çıkışı koşa koşa gittiği bilardoyu “iyi” bir düzeyde oynadığını düşünen bu bilim insanı, bir gün Dong-Koong Kang’la karşılaşmış ve onun kendisinden 10 gömlek daha iyi olduğunu fark etmiş. O günden sonra Kang ve Sung-Won Choi’nin yardımlarıyla oyunundaki gelişim hızlanmaya başlamış. Ancak hayatında bundan daha kritik bir gün gelip çatacakmış: İtibarlı kimyacının mesleği bırakıp, kendi tabiriyle, “bilardodan emekli olmak” istediğini eşine açacağı gün. Ancak hiç çekindiği gibi olmamış ve eşi kendisine bu konuda çok destek çıkmış... Neticede bu çabalar, destekler hiç de boşa gitmemiş görünüyor: 44 yaşındaki Cha, dünya kupasında finalde mücadele eden 7. Güney Koreli olmayı başardı. (ABD’li olduğundan Sang Lee’yi saymıyorum. Diğerleri: merhum Roul Kim, Choi, Ho Cho, Kang, Jik Kim, Heo.)

Peki, bu oyunun kimyayla ilgisi var mı? İnsanın yediğinden içtiğinden, uyku düzeninden, duygusal ve zihinsel durumundan beden kimyası doğrudan etkileniyor. Ancak nihayetinde bu oyun birincil olarak küresel cisimlerin fiziğiyle alakalı. Kuvvet fiziği, potansiyel-kinetik enerji, aerodinamik kuvvet (ağır çekimlere dikkatle bakın, bilardoda toplar sandığımızdan çok daha fazla havaya çıkıyor), çuhaya sürtünme kuvveti, çarp(ış)ma kuvveti, hareket, yön, hız, hava molekülleriyle temas, basınç, topun dönüş eksenleri, falso, yanal devir (uzatmalı maksimum falso), ileri devir (sırt), geri devir (kleps)… Bunlar hep fiziğin alanına girer. Gerçi salonlarda fizikten ziyade geometri muhabbeti duyarız, yani sistemler. Halbuki işin temeli küresel cisimlerin fiziğine yani toplara hakimiyettir. Elbette bir dikdörtgen cisim olan masanın geometrisini bilmemiz şart, “sistem karşıtlığı” da naiflik olur ancak Jaspers’ın, Erkan Ubay’ın kendisinden tavsiye istediği mesajına verdiği cevapta “Yüzde 90 kararla oynuyorum,” dediğini unutmayalım. Topların fiziğine kafa yorup, bu konuda Zanetti’yle düşünsel etütler yapan ve yine bir eczacı olan Mehmet Varlık’ın bu konuda anlatacağı çok şey var. Evet, bu fizikî ilkeler birçok oyuncumuzda, yıllar boyunca edindikleri tecrübelerle meleke haline gelmiş durumda. Ancak yeni başlayanların daha öğrenme safhalarında bu teknik bilgilerle donatılması onları küresel rekabette hızlandıracaktır. Dünyada, Amerikancıların bu konuda enfes eğitim videoları var. Birkaç gündür Kadınlar ve Gençler Dünya Şampiyonaları oynanıyor. Örneğin, kadınlarda 22 yaşındaki Ji-Eun Han’ın final oynaması hiç de tesadüf gibi görünmüyordu. Nereli olursa olsun, erkek, kadın veya genç, iyi oynayan bir bilardocuyu izlediğimizde onun arkaplanında fizik, geometri ve psikoloji bilimleri anlamında ciddi bir yatırım olduğundan emin olmalıyız.

Yeri gelmişken, oyunculuğunun yanı sıra G. Kore Federasyonu’nda çeşitli görevler de alan Cha bize en çok kimi hatırlatıyor? Tabii ki yine bir kimya ehli yani eczacı olan ve bilardomuza çok katkılar yapmakta olan Ersan Başkanımızı. Aslında fizik ağırlıklı bilimsel bir hadise olan bu spor, kimyacılardan yıllardır çok fayda görüyor ve bir o kadar daha göreceğe benzer.