Sayfalar

16 Ekim 2022 Pazar

Asla aynı atışı iki kez oynayamayacaksın! - Bert van Manen (7)


Bert van Manen

Bert van Manen, yazının finalinde şöyle söylüyor: "3 bant HAYAT gibidir." Bu söz, Simon Kuper'in Futbol Asla Sadece Futbol Değildir adlı kült kitabını veya Serdar Akar'ın Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filmindeki merhum Savaş Dinçel'in meşhur "Hayat Futbola Fena Halde Benzer" repliğini çağrıştırıyor. Yazıyı okurken "bilardonun maviliklerine sürdüğünüz" hayatınızdaki galibiyetleriniz ve mağlubiyetlerinize tekrar uğrayacaksınız.

***

İnsanlar şu 3 bant bilardodan niye bu kadar büyülendiğimi bazen sorarlar bana. “Altı üstü bir oyun işte!” deyip eklerler: “40 senedir, bir bilardo masasında görülebilecek her pozisyonu hem de binlerce kez görmüşsündür. Sıkmıyor mu hiç?”

Hayır, sıkmıyor. İşin içinde olmayanlar için şu söyleyeceğime inanması zor olabilir ama hakikat şöyle: Ben hayatımda hiçbir pozisyonu asla iki kez görmedim! Müsaadenizle bu meseleyi ele alayım ve herhangi bir bilardo sayısının “tekerrür etme” olasılığına dair birkaç noktaya değineyim. Cevap %0’a çok yakındır.

• Bir üç top pozisyonu, bir masada 10 üzerinden 6 zorluk derecesindeyken başka bir masada 8 ya da 4 zorluk derecesinde olabilir. Masa karakterleri arasındaki farklılıklar öylesine önemlidir ki iyi oyuncular atış tercihlerinde bu faktörü göz önünde bulundurmayı ihmal etmezler. Masanın yol verdiği sayılardan ekmek yiyip, yokuş yaptığı sayılardan kaçmak zirve oyuncuların alametlerindendir. Atışın gerçekleşme yüzdesi onun her zaman ilk kriteridir: Neticede, bir sayının nasıl oynanacağına dair bir “anayasa” kaleme alınmamıştır. Yani ne demekmiş: Başka masa demek başka pozisyon demek.

• Masada herhangi bir şekilde yerlerini almış 3 top düşünün, bu yerleşimin naturasını bozmak için bırakın bir santimi bir milimetre hatta çeyrek milim bile yeterlidir. Hele iki top birbirine çok yakınsa. Kuvvetle muhtemel, o çeyrek milim, oynamanız gereken çözümü çok kez değiştirmiştir. O atış artık başka bir atıştır, “rahatça yapılabilir” bir sayıdan “deli işine” dönmüş olabilir veya tam tersi.

• “Bir profesyonel bilardo masasında üç top kaç şekilde dizilir?” sorusunun cevabı rahatlıkla milyarları bulabilir. Bu sayı, mantık sınırları dahilindeki artırmalı briç (auction bridge) veya satranç müsabakalarıyla kıyaslandığında olasılıksal anlamda daha düşüktür ama gene onlarla aynı astronomik evrendedir. Yine de şöyle bir fark vardır aralarında: Teorik olarak olası olan çoğu satranç veya briç deklare sekansı, pratikte herhangi bir anlam taşımaz. Hiçbir işlevleri yoktur ve asla gerçekleşmezler. Ancak bilardo topları hiçbir mantık tanımazlar, hayal edilebilecek bütün pozisyonlar olanca gariplikleri ve müşküllükleriyle masada GERÇEKLEŞİRLER.

• Bir de atışların bağlamları vardır. Diyelim ki sayı orta zorlukta, siz açılış ıstakanızdasınız ve 7. sayıyı vuruyorsunuz, burada hissiyatınızın yüksek olma şansı çoktur. Atışın kontrolü sizdedir ve güvenle vuracaksınızdır. Ya 40 çekilen maçta 35-18 öndeyken 17 farkı tükettiyseniz ve skor şimdi 38-37 ise? Evet, pozisyon aynı olabilir ama masadaki, aynı oyuncu değildir artık.

• Söyleyin bakalım, kırmızının yeri nerde, sarı nerde? Beyazla oynadığınızı varsayıyorum. Ekseriyetle önünüzde savunmaya yönelik pozisyonlar var ve bunları oynamaya bayılıyorsunuz. Ancak aynı pozisyon yine geldi, fakat sarıyla kırmızının yerleri tam tersine dönmüş, yani atışın hiçbir savunma değeri kalmamış. O pozisyonu aynı şekilde vurmaya kalkarsanız o sayı artık ya battın ya çıktın sayısıdır. Evet, toplar milimi milimine aynı noktadadır ama oyuncunun üzerindeki baskı çok daha ağırlaşmıştır.

• İşte size 3 bant pozisyonları hakkındaki en dudak uçuklatıcı hakikat: Hepsi ama hepsi tek kere zuhur eder. Aso hariç hepsi tek seferlik hadiselerdir. Masaya her geldiğinizde hayatınızda hiç görmediğiniz bir suretle karşılaşırsınız. Problemi tanır, çözümü hemencecik bilirsiniz. Ancak bu, o pozisyonu önceden gördüğünüz anlamına gelmez. Hatırladığınız yalnızca benzerleridir.

Bu konuyu yaratıcı ve berrak bir ifadeye kavuşturan New York’tan arkadaşım Ira Lee* oldu: “Az önce aldığın sayının SONUCU OLARAK topların asodaki (başlangıç atışındaki) koordinatlarına döndüğüne ne sıklıkla şahit oluyorsun?” Yanıt elbette: asla! Öyleyse geri kalan bütün diğer pozisyonların daha önceden orada OLDUKLARINI size düşündüren ne? Hayır orada değillerdi.

Bunu göz önünde bulundurarak, işin içinde olmayanlara 3 bandın neden her zaman taze ve yeni olduğunu, neden iki maçın aynı olmadığını bir şekilde anlatabiliriz. Zaten nasıl aynı olabilirler ki, iki atış bile aynı olamazken? Masaya geldiğinizde karşılaşacağınız şey bir meydan okumadır. Bir problem ama aynı zamanda bir fırsat. Çözmek için bir şansınız, faydalanmak için tek bir şansınız var, çünkü o fırsat hiçbir zaman geri dönmeyecek. Sayıyı yaparsanız mutlusunuz. Eğer kaçırırsanız, ümit edilir ki, muhtemelen daha bilge birisiniz.

Evet, buradan nereye varacağımı tahmin ettiniz değil mi? 3 bant HAYAT gibidir.

Oyun bize acımasızca gelebilir, fakat aynı zamanda esirgeyicidir de. Alkışları toplayıp yüreklerimizi ısıtan o muhteşem sayımız var ya, işte o, kaybettiğimiz maçtan bize “baki kalan hoş sadadır”. Her zaman başka bir şans vardır; öbür sefere daha iyisini yapabiliriz. [Size gelecekten bir sahne tasviri:] Yıllar yıllar geçmiş, bin maç kazanmış, binini de kaybetmişiz ama nihayetinde yalnızca tek bir rakibimiz olmuş. O rakibin kim olduğunu biliyorsunuz…

[*Çevirmen notu: New York’ta yaşayan Ira Lee, 2004’te hayatını kaybeden dostu ve efsane bilardocu Sang Lee’nin hatırasına Sang Lee Uluslararası Açık Turnuvası’nı başlatan kişidir. New York’taki Carom Café’de düzenlenen turnuva 2012’den beri Verhoeven Open adıyla devam etmektedir.]

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü

Yazının İngilizce orijinali: https://www.kozoom.com/en/billiard-carom/news/you-ll-never-play-the-same-shot-twice.html

10 Ekim 2022 Pazartesi

Bilardo Eğitim Videoları 6 - Tek Bant Brikoller (5 Video, 59 Farklı Pozisyon, Eunho Pyo)

Fabrika ayarlarıyla oynadığı bilardoya üst sürüm yazılım geliştiren Blomdahl'ın tek bant veya iki bant brikolleri yüksek yüzdeyle oynaması onun alametifarikalarındandır. Merhum Sang Lee ve Caudron'un da bu kategoride enfes yaratıcı çözümlerine defalarca şahit olduk. Bütün bilardo efsanelerine hayranlık duyan G. Korelilerin de bu çözümleri pek benimsediklerini yıllardır gözlemliyoruz. (Bkz. Sung-Won Choi, Jae-Ho Cho, Jung-Han Heo...) Hatta o kadar ki, malum, PBA liginde sayıyı önce banttan alırsanız hanenize iki sayı yazılıyor. Dünya genelinde ortak istatistik tutmayı imkânsızlaştıran bu uygulama oyunun mayasına aykırı. Ancak, PBA bir yana, Dünya Bilardo Federasyonu'nun turnuvalarında bu pozisyonları masada göremiyor ve bu sayılarda yeterince idmanlı değilseniz 1 sayıdan da olursunuz. Bu kategoriden de gerekli alakayı esirgemeyen Eunho Pyo Usta, bize 5 videoda 59 farklı pozisyonu örnekliyor. Tabii ki falso ve kalınlık grafikleri yine mevcut. Kendisi tek bant brikolleri, eğitim metoduyla tutarlı olarak, 2. topun içinden ve arkasından olmak üzere 2 alt kategoriye ayırmış. Ben hepsini tek yazıda paylaşıyorum. Hemen masa başına koşmadan evvel bilardoculara düşen, ilk önce bu videoları defalarca izleyip "uzun süreli belleğe" hatta bilinçaltının derinliklerine indirmek olmalı. Sırada 2 bant brikoller olacak. 

A) Tek Bant Brikoller - 2. Topun İçinden

1) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 1-15. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=kQYQ6BrcgLg&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=1  

2) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 16-30. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=QffB5RcfkQQ&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=2

3) Tek Bant Brikoller (2. Topun İçinden) 31-39. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=HM6tBzw36vU&list=PL43b2md03gKfWmD8KC-Ed1w1QhcRhKeob&index=3

B) Tek Bant Brikoller - 2. Topun Arkasından 

1) Tek Bant Brikoller (2. Topun Arkasından) 1-10. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=_LoGsuNjmpk&list=PL43b2md03gKe0joeFBozfhNHkBmvPolB8&index=1  

2) Tek Bant Brikoller (2. Topun Arkasından) 11-20. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=-i_sYt5gFRQ&list=PL43b2md03gKe0joeFBozfhNHkBmvPolB8&index=2

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin 

4 Ekim 2022 Salı

“İlk binde bile değildir ama dünya üzerinde herkesi yenebilir.” - Bert van Manen (6)

Frans van Kuijk
Fotoğraf: Kozoom

Belçika Ligi: Frans van Kuijk Peter Ceulemans’ı 13 ıstakada 40-21 yendi!

Harika oyuncu Frans van Kuijk’in arkaplanına dair bir fikir vermesi için başka bir yazımdan bir cümle paylaşayım sizinle: “İlk binde bile değildir ama dünya üzerinde herkesi yenebilir.”

Aşağıdaki tabloda göreceksiniz, uzun kariyeri boyunca 18 kez 3,000 ortalamanın üzerinde oynadı, hatta bunlardan birisi kaybettiği maçın ortalaması (!).

Başka kahramanlıklarından da bahsedeyim mi? Bir 27’si (dünya rekorundan bir tahta eksik!), bir de 25 çekip bitirdiği bir Hollanda Ligi maçı var. Onun vuruşu yaygın bir mutabakatla, dünyadaki en akıcı vuruşlardan biri olarak kabul ediliyor. Öyle ki bilardonun basit bir oyun olduğunu düşündürerek sizi yanıltabilecek oyunculardan biri.

Bert van Manen 

Çevirmen: Rifat Özçöllü 

***

[Bir cümle de çevirmenden gelsin: 25 çektiği videoyu buldum, aşağıda, göreceksiniz: Frans van Kuijk’in oyunu kolayca söylenivermiş hissini veren, fakat aslında söylenmesi, taklit edilmesi çok güç olan bir şiir gibi.] 

https://www.youtube.com/watch?v=S1BtUgPDg98]

Frans van Kuijk'in 3,000 ortalama üzeri maçları
 
Yazı, "Bert's Billiard Page" Facebook grubundan alınmıştır:

Belgian League: van Kuijk beats Ceulemans 40 - 21 in 13.

For more background information about the wonderful player that Frans van Kuijk is, I refer to my column "Not in the top-1000, but he can beat anybody".

In the graph you'll see that he was over 3.000 average 18 times already in his long career, one of those was a losing (!) average.

Other heroics by FvK: a run of 27 (1 shy of the world record), and a closing run of 25. His stroke is widely considered to be among the most fluent in the world. He's one of those players who can trick you into thinking the game is simple.

3 Ekim 2022 Pazartesi

3 Bant Ansiklopedisi (A'dan Z'ye Anlatımlı 151 Pozisyon, J.C. Roux, Türkçe Altyazılı)

İşte yıllardır beklenen ve ihtiyaç duyulan sistematik ve kapsamlı Türkçe bilardo eğitim videosu!


Jean-Christophe Roux, Fransa Şampiyonu

Kozoom prodüksiyonu olan bu videoda, Avrupa ikincisi ve pek çok kez Fransa şampiyonu olan Jean-Christophe Roux, başlangıç atışı asodan şampiyonların sayılarına 151 pozisyonu örnekliyor. Roux Usta’nın her birini yetkinlikle icra ettiği bu sayılara rehber olarak harika bir teknik anlatım eşlik ediyor. Sevgili “Emanet Istaka”, 2 saati aşkın bu eğitim videosundaki İngilizce anlatımı baştan sona Türkçeye çevirmiş. Ayrıca anlatımda yer almayan teknik püf noktaları da parantez içinde ilave edip hepsini altyazı formatında videonun altına saniye saniye döşemiş. Farklı kamera açılarından takip ettiğimiz pozisyonların hepsi, falso-kalınlık grafikleriyle topların rotasını gösteren çizim animasyonlarını da içeriyor.

Temelden zirve seviyeye doğru ilerleyen video 8 bölümden oluşmakta:

1) Klasik Atışlar

2) Temel 3 Bant Atışları: Havuzlar - Kesmeler

3) Uzatmalı Maksimum Falsolu Atışlar

4) Ters Falsolu Atışlar: Efekareler - Viyanalar

5) Tek Bant, İki Bant ve Üç Bant Brikoller

6) Sistem Yaklaşımı

7) Zikzaklar

8) Şampiyonların Sayıları 😎 

Altyazı süreleri rahat bir okuma hızına göre ayarlı. Birkaç pozisyonda altyazılar topları kapatabiliyor. Ama pozisyonlar anlatımdan sonra da tekrarlanıyor zaten. Öte yandan YouTube’u bilgisayardan izleyenler altyazıyı fareyle tutup yukarı sürükleyebilir. Ayrıca bilgisayarda da telefonda da altyazılar tek dokunuşla [CC] söndürülüp hemen geri yakılabiliyor. Neticede bu bir eğitim videosu olduğundan başlangıç ve orta seviye oyuncularımızın bu pozisyonları, altyazılı/altyazısız, duraklatıp geri alarak, ağır çekimde normal çekimde defalarca izlemesinde fayda var.

Elçisi olduğum “Emanet Istaka” bu videonun kadın, genç veya büyük bütün oyuncularımıza sağlam bir teknik altyapı kazandırma, Türkçe terminolojiye birlik getirme, salonlardaki antrenörlerimize derinlikli, kapsamlı ve sistematik bir eğitim materyali sağlama anlamında çok faydalı olacağına inanıyor. Ve bu çeviri faaliyeti dolayısıyla: Sevgili Tuncay Akay’a, terimlerin salonlarımızdaki doğal karşılıklarını bazı geceler beraberce aradığı Özgür Feylesof’a, teknik-teorik bilgilerini cömertçe paylaşıp, hastanedeki refakatçi koltuğundan da olsa çevirinin ve ilave notların son okumasını yapan Mehmet Varlik’a, Roux Usta’ya, Kozoom’a, çalışkanlığından ilham aldığı Ersan Başkan’a ve yaşayan ve kaybettiğimiz bütün ustalara teşekkürü bir borç biliyor.

https://www.youtube.com/watch?v=R1FTc0RU_C8

Bilardonun Kimyası

Myeong Jong Cha                      Fotoğraf: Kozoom

Çocuklarımın ‘Babam kimyacıdır ama bilardoyu da iyi oynar,’ demesindense ‘Babam G. Kore’yi yurtdışında temsil eden bir milli bilardocudur,’ diyeceği günleri hayal ediyordum.” Bu sözler geçen ay Seul’de Haeng-Jik Kim, Semih Saygıner ve G. Marechal’i yenerek finale çıkan ama Sanchez’e kaybedip dünya ikincisi olan kimyager bilardocu Myeong-Jong Cha’ya ait. (Bu arada son 32’de Murat Naci’ye farklı yenilen Cha’nın, grubu 1,544 genel ortalamayla, 1,514 genel ortalamaya sahip Murat Naci’nin önünde kıl payı ikincilikle bitirdiğini hatırlatalım. Kader işte:) Aslında yüksek kimya mühendisi olan Cha, akademide ve bir ilaç şirketinde yıllarca araştırma departmanlarında görev yapmış. Her gün mesai çıkışı koşa koşa gittiği bilardoyu “iyi” bir düzeyde oynadığını düşünen bu bilim insanı, bir gün Dong-Koong Kang’la karşılaşmış ve onun kendisinden 10 gömlek daha iyi olduğunu fark etmiş. O günden sonra Kang ve Sung-Won Choi’nin yardımlarıyla oyunundaki gelişim hızlanmaya başlamış. Ancak hayatında bundan daha kritik bir gün gelip çatacakmış: İtibarlı kimyacının mesleği bırakıp, kendi tabiriyle, “bilardodan emekli olmak” istediğini eşine açacağı gün. Ancak hiç çekindiği gibi olmamış ve eşi kendisine bu konuda çok destek çıkmış... Neticede bu çabalar, destekler hiç de boşa gitmemiş görünüyor: 44 yaşındaki Cha, dünya kupasında finalde mücadele eden 7. Güney Koreli olmayı başardı. (ABD’li olduğundan Sang Lee’yi saymıyorum. Diğerleri: merhum Roul Kim, Choi, Ho Cho, Kang, Jik Kim, Heo.)

Peki, bu oyunun kimyayla ilgisi var mı? İnsanın yediğinden içtiğinden, uyku düzeninden, duygusal ve zihinsel durumundan beden kimyası doğrudan etkileniyor. Ancak nihayetinde bu oyun birincil olarak küresel cisimlerin fiziğiyle alakalı. Kuvvet fiziği, potansiyel-kinetik enerji, aerodinamik kuvvet (ağır çekimlere dikkatle bakın, bilardoda toplar sandığımızdan çok daha fazla havaya çıkıyor), çuhaya sürtünme kuvveti, çarp(ış)ma kuvveti, hareket, yön, hız, hava molekülleriyle temas, basınç, topun dönüş eksenleri, falso, yanal devir (uzatmalı maksimum falso), ileri devir (sırt), geri devir (kleps)… Bunlar hep fiziğin alanına girer. Gerçi salonlarda fizikten ziyade geometri muhabbeti duyarız, yani sistemler. Halbuki işin temeli küresel cisimlerin fiziğine yani toplara hakimiyettir. Elbette bir dikdörtgen cisim olan masanın geometrisini bilmemiz şart, “sistem karşıtlığı” da naiflik olur ancak Jaspers’ın, Erkan Ubay’ın kendisinden tavsiye istediği mesajına verdiği cevapta “Yüzde 90 kararla oynuyorum,” dediğini unutmayalım. Topların fiziğine kafa yorup, bu konuda Zanetti’yle düşünsel etütler yapan ve yine bir eczacı olan Mehmet Varlık’ın bu konuda anlatacağı çok şey var. Evet, bu fizikî ilkeler birçok oyuncumuzda, yıllar boyunca edindikleri tecrübelerle meleke haline gelmiş durumda. Ancak yeni başlayanların daha öğrenme safhalarında bu teknik bilgilerle donatılması onları küresel rekabette hızlandıracaktır. Dünyada, Amerikancıların bu konuda enfes eğitim videoları var. Birkaç gündür Kadınlar ve Gençler Dünya Şampiyonaları oynanıyor. Örneğin, kadınlarda 22 yaşındaki Ji-Eun Han’ın final oynaması hiç de tesadüf gibi görünmüyordu. Nereli olursa olsun, erkek, kadın veya genç, iyi oynayan bir bilardocuyu izlediğimizde onun arkaplanında fizik, geometri ve psikoloji bilimleri anlamında ciddi bir yatırım olduğundan emin olmalıyız.

Yeri gelmişken, oyunculuğunun yanı sıra G. Kore Federasyonu’nda çeşitli görevler de alan Cha bize en çok kimi hatırlatıyor? Tabii ki yine bir kimya ehli yani eczacı olan ve bilardomuza çok katkılar yapmakta olan Ersan Başkanımızı. Aslında fizik ağırlıklı bilimsel bir hadise olan bu spor, kimyacılardan yıllardır çok fayda görüyor ve bir o kadar daha göreceğe benzer.

17 Eylül 2022 Cumartesi

Bilardoda İlginç Bir Egzersiz Rutini: "DurKarSeyTek" - Bert van Manen (5)

Taşdemir - Caudron, Guri Dünya Kupası yarı final maçı, 2015

Yokuş çıkmanın iyi tarafı her virajdan sonra manzaranın giderek güzelleşmesidir. İyi 3 bant oyuncusu olmak da buna benzer. Tırmanışınıza başlayın, birazcık çabalayın, büyük resim hemen belirmeye başlayacak. İşte kendinizi eğitip oyununuzu geliştirmek için ihtiyacınız olanlar: Bir kâğıt parçası, bir kalem, iyi fare kullanan bir parmak ve Kozoom veya Five&Six aboneliği. Zaten hepsi mevcut, değil mi?

Bu “tüyo”yu yıllar evvel Facebook’ta paylaştığımdan bazılarına ikinci baskı olacak. Baştan özür. Ama bu egzersiz daha geniş bir kitleye ulaşmayı hak ediyor doğrusu. “DurKarSeyTek” (duraklat – karar ver – seyret – tekrarla) adını verdiğim bu rutin şöyle işliyor:

1) Kozoom veya Five&Six arşivine gidip hiç seyretmediğiniz bir 3 bant maçı bulun. Bu arşivler binlerce saatlik video içeriyor ve herkesin favori oyuncusu da orada bulunuyor. Kendinizi Caudron, Blomdahl, Jaspers videolarıyla sınırlamayın, yeter ki ortalaması sizden iyice yüksek bir oyuncu olsun. Taşdemir, Horn, Jae Ho Cho: Size harika bir rol model olabilecek oyunculardan ilk aklıma gelenler.

2) Bir dik çizgi çekip kâğıdınızı ikiye bölün, sol sütuna “Yanıldım”, sağ sütuna da “Bildim” yazın.

3) Videoyu başlatın. Toplar durduğunda videoyu duraklatın. Pozisyona bakın (acele etmeyin) ve bu atışı SİZ nasıl atardınız, kararınızı verin. 

4) Sonra oynata basıp oyuncunun tercihini gördükten sonra puanınızı sol ya da sağ sütuna işleyin. Yalnız egzersizimiz biraz katı: Örneğin, sayı 3 ya da 4 banttan olabilir dediniz; bu, ancak topun dolaşacak başka yolu yoksa kabuldür. Çifte şanslı durumlarda, mesela 3-5 atışlarında bile, tek olasılık seçebilirsiniz. 

5) Duraklatın. Maçın sonuna kadar bu döngüyü tekrarlayın. 

Diyelim ki 22 ıstakada 40-31 bitmiş bir Dünya Kupası maçı seçtiniz. Bu, (asoyu saymazsak) 113 adet karar vereceğiniz anlamına gelir. Çentiklerinizin yarısı veya fazlası sol sütuna (Yanıldım) gittiyse atış tercihleriniz biraz daha çalışma istiyor demektir. Eğer 75 veya daha fazla (*2/3 veya fazlası) çentik, sağ sütundaysa (Bildim) atış tercihleri anlamında zaten bayağı iyi bir oyuncusunuz. Ancak gördünüz mü, bu halde bile inanmayacağınız kadar sayıda yanıldınız. Yine de öğretici bir deneyim oldu değil mi? Seçtiğiniz üst kalibre oyuncunun niye “sizin” sayınıza yanaşmadığını kendinize sormayı da ihmal etmeyin. Evet, muhtemelen çevrenizdeki akranlarınız o atışı çoğu zaman öyle oynuyordur. Ancak sayıyı çoğu zaman YAPABİLİYORLAR mı?  

Sağ sütunda 100’ün üstünde bir skorunuz mu var? Yalan. Hile yapmayın.  

Tabii Jung Han Heo, Jeremy Bury ve Eddy Leppens’in bizden daha akıllıca tercihler yaptığını varsayıyoruz. Öyleler de zaten. Bütün bu kalburüstü oyuncular “yüzdeli” atışlara tecrübeleriyle vâkıftır. Üstelik kaçınılmaz tuşlardan, tribüne oynamaktan ve hakkınca efor sarf etmeden atış yapmaktan uzak durma disiplinindedirler. 

Makul başarı şansı olan bir şey bulamadılar mı, o zaman başka maharetleri devreye girer: düşük başarı yüzdeli bir atışı kaliteli bir müdafaayla birleştirmenin yolunu aramak.

Farklı oyuncuların farklı atışlarda ekstra beceri sahibi olduklarını da unutmayın. Yani Blomdahl’ın yüzdeli atışı, Jaspers’ın yüzdeli atışı olmak zorunda değil. Şayet SİZ belli çözümlerde iyiyseniz o becerinizi her halükârda kullanın. Ancak o sayı gerçekten oradaysa… Nafile yere değil. 

Hepimizin bildiği gibi, daha iyi atış tercihi, daha yüksek ortalamaya götüren en kestirme yoldur. Duruşunuz ve vuruşunuz üzerinde çalışabilir (ki bunu yapmalısınız zaten), farklı şaftlar, uçlar deneyip sistemler üzerine kafa yorabilirsiniz. Ancak daha iyi kararlar kadar oyununuzu şaha kaldıracak hiçbir şey yoktur. DurKarSeyTek alışkanlığı bana çok şey kattı, yeni sayılar öğrenmek anlamında değil ama en çok, yıllarca boş yere tutunduğum kalıplardan uzaklaşmak anlamında. 

Kozoom’un Kasa Dairesi’nde biraz gezinip kıymetli parçalar buldum size (tabii hâlâ görmediyseniz):

Jaspers - Haeng Jik Kim, Porto, Nisan 2015

Dick’in 2015’te çıkardığı en iyi maçlardan biri. Evet, Haeng Jik çenesine birkaç yumruk almak zorunda kaldı, ancak üzülmeyin, gelecek yıllarda çok kişiyi tokatlayacağından şüphem yok. 

Leppens - Caudron, Hooglede, Mayıs 2015 

Dördü Olimpik standartlarda beş heyecanlı set. 

Merckx - Blomdahl, New York, Temmuz 2013

Bu parçanın fiyatı dudak uçuklatır! TB’den fantastik bir 11’lik seri. EM’den daha da iyi bir 8’lik cevap. Öyle parçalar ki bunlar, ağzınız açık kalır!

Blomdahl - Jae Ho Cho, Bordeaux, Aralık 2015 

Birbirlerinin kabiliyetlerine şapka çıkartan iki oyuncu. 

Her iki şekilde de sonuçlanabilirdi. Gerçekten. Söz konusu olan dünya şampiyonluğu ve ölüm kalım atışları vuruyorsunuz, hangi atışı seçerdiniz? Maçın finalinde bunlardan birkaç tane var. Evet, TB zirveye çıkıyor ancak aman Allah’ım, o Jae Ho Cho nasıl kreatif bir dâhidir? 

Dong Koong Kang - Sanchez, Guri, Eylül 2015

Muazzam bir vuruşa sahip, gergin Koreli, 2008’den beri büyük bir vaatti ama kararsız bir seyir izledi. Şimdi parçalar yerine oturuyor ve büyükleri devirmeye başladı.

Taşdemir - Caudron, Guri, Eylül 2015  

Ferrari ve Lamborghini karşı karşıya! Olabilecek en iyisi! Galip gelenin “mental kudretine” ilişkin sonuçlara varmadan evvel, penaltılarda tuşlara öpülmekten sadece 1 mm’yle kurtulduğunu hesaba katmayı unutmayın (*Manen, “Sensey”in 7-6 kazandığı penaltılardaki 4. sayısını kastediyor).

Umarım “DurKarSeyTek egzersizi” hoşunuza gitmiştir. “Bir içki koy, uzat ayakları ve otur maçın başına”dan daha iyi geliyor kulağa, değil mi?

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü

Yazının orijinali: https://www.kozoom.com/en/billiard-carom/news/the-padeware-practice-routine.html

12 Eylül 2022 Pazartesi

Türkiye'den ilk PBA Şampiyonu: Birol Uymaz

Frédéric Caudron vs. Birol Uymaz

4-3 biten maçın tamamı izlendiğinde, Birol'un şu birkaç PBA yılında oyununu ve fizik-mental dayanıklılığını bir hayli olgunlaştırdığı çok açık. Klas sayılarla 2-1 öne geçtikten sonra Caudron'dan tumturaklı bir cevap yiyip 3-2 geri düşse de son iki seti alıp galip gelmesini bildi. Total anlamda kendisine yoğun bir emek verdiği resimden okunuyor.

PBA resmi üzerine söylenecek çok şey var. Bir tanesi: 7 set üzerinden yarı final ve final, bir oyuncunun maçta yaklaşık 60-100 sayı çekmesi anlamına geliyor. Sevgili Burak Haşhaşların nesli 🥰hatırlar mı bilmem ama biz her seti 15-14 biten, dolayısıyla 3-2 kazananın 73 çektiği maçları izliyorduk. 50'ye fazla diyenler bir de bu açıdan bakmalı. Önemli olan o saatlerin organizasyon tarafından nasıl doldurulduğuyla da alakalı. PBA, spor ve eğlenceyi hoş bir şekilde birleştirerek izleyiciyi onca süre koltuğunda tutmakta başarılı görünüyor. Bu spor+şovu, maç sayısıyla sonlandıran Birol'un, Caudron Usta'ya yürürken sevinçten içi içini yiyen ama biraz mahcubiyetinden, biraz maçın yorgunluğundan, "e daha bi de bunun finali var" gibilerinden kendisini dizginlemesini izlemek mutluluk vericiydi! 👏👏👏

Birol Uymaz'ın Caudron'u elediği yarı final maçının 7. seti:

https://www.youtube.com/watch?v=1yZCnu_cbwo

1 Eylül 2022 Perşembe

Bilardo Eğitim Videoları 5 - Düz Turnikeler, Tek Bantlar ve Düz Beş Bantlar (6 Video, 58 Pozisyon, Eunho Pyo)

    

Eunho Pyo Hoca'yla "3 Bant Ansiklopedisi" Ters-Çift Turnikeler, Efekareler, Tripleler ve Zikzaklardan sonra 5. başlıkla devam ediyor: Düz Turnikeler, Tek Bantlar ve Düz Beş Bantlar. Pyo, ters turnike mantığıyla atıldıklarından çift turnikelere Ters Turnikeler başlığı altında yer verip 5 bantlara bir giriş yapmıştı. Düz beş bantlar ise düz turnike mantığıyla, yani ikinci topun içinden atıldığından Düz Turnikeler başlığı altında yer buluyor ve böylece beş bantlar konusu da tamamlanıyor. Ayrıca, ortak mantığa sahip olduklarından tek bantlar da bu başlık altında örnekleniyor. 6 videoluk sistematik eğitim materyali. Hem antrenör hem öğrencilere. 58 pozisyon, falso ve kalınlık grafikleriyle. Keyfini çıkarın! 

1) Düz Turnikeler 1-12. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=r6xYErx7sZI&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=1

2) Düz Turnikeler 13-20. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=8AIlRnAbac8&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=2

3) Düz Turnikeler 21-28. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=pp5et-JZdBY&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=3

4) Düz Turnikeler 29-38. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=OuF_DUw5P-k

5) Düz Turnikeler 39-48. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=ekArHeOjI68&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=4

6) Düz Turnikeler 49.58. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=--Szm4xqnvs&list=PL43b2md03gKcsdtOWbfO7ZFadhrZwruls&index=5

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin

10 Ağustos 2022 Çarşamba

Bilardo Eğitim Videoları 4 - Zikzaklar (8 Video, 88 Pozisyon, Eunho Pyo)

Evet, başlık "Zikzaklar". Envaiçeşit 88 sayıyı sade ve kestirme yoldan toparlayabilmek adına bir ana kategori açmak için. Ancak bir bilardo ülkesi olarak, Eunho Pyo'nun bize örneklediği bu 88 pozisyon için elbette çok daha detaylı terimlerimiz mevcut: Kesme, kısa zikzak, uzun zikzak, kesme zikzak, düz (iç) zikzak, (köşeye) kesme plase, düz plase, "viyana" (Bora Karatay'a rahmet olsun), uzun viyana, viyana brikol, zikzak brikol, akordiyon... Bu atışlar sağlam bir karambol temeli gerektiriyor. Hiç karambol oynamaksızın, üç banttan başlamak gibi yeni moda heveslere salonlardaki aksakallılar, abiler, ablalar zinhar müsaade etmesün!!:))) Şaka bir yana, G. Koreli kızlar, oğlanlar 4 top ve karambolden başlıyor bu oyuna, o yüzden teknikleri göze hoş geliyor. Üç banda geçmiş oyuncular ara sıra karambol teknikleri çalışmayı bir tenzilirütbe (rütbe indirimi) gibi değil de binada temel sağlamlaştırma operasyonu gibi düşünmeliler. Her zamanki gibi falso ve kalınlık grafikleriyle bizi güzel bir eğitim materyali daha bekliyor. Hayatınız istikrarlı bilardonuz zikzaklı olsun:))  

Terimleri, Mehmet Varlık ve Özgür Feylesof'la toparladım, çok teşekkürler.  

1) Zikzaklar 1-8. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=pof0M3TuKHE&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=1

2) Zikzaklar 8-15. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=5ulKXj5RCEg&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=2

3) Zikzaklar 16-23. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=gUSfpd4RUyQ&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=3

4) Zikzaklar 24-30. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=blNIgXFDmj8

5) Zikzaklar 31-37. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=4NTnflARFcA

6) Zikzaklar 38-50. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=ccKWtPRd0tM

7) Zikzaklar 51-74. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=nmJoFemQf7g&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=4

8) Zikzaklar 75-88. Pozisyonlar: https://www.youtube.com/watch?v=Ldvz1WTPDAU&list=PL43b2md03gKf5GPW4MiGiD9aSLzDZ-dEl&index=5

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin

3 Ağustos 2022 Çarşamba

Kim Bilardo Milyoneri Olmak İster? - Bert van Manen (4)

Telefon Jokeri, Yarı Yarıya Jokeri, Seyirciye Sorma Jokeri... Bunların bilardoyla alakası ne ola ki? Maç anında, hele bir de gerideyken konsantrasyon, odaklanma ve tutumumuzu nasıl geliştiririz? Bert van Manen "Kim Milyoner Olmak İster" yazısında bu noktaları esprili bir üslupla ele alıyor.

Kim Milyoner Olmak İster'de Sosyal Medyaya Damga Vuran Olay! - İhlas Haber  Ajansı 6

Halen yüzden fazla ülkede yayınlanan, küresel çapta tüm zamanların en başarılı TV programı. Aslında bahsettiğimiz, eninde sonunda bir bilgi yarışması: Sandalyedeki yarışmacı gitgide zorlaşan sorular karşısında teste tabi tutulur. Aynı misal, biz 3 bantçılar da doğru yanıtları bulamadığımızdan kendimizi sandalyede otururken buluyoruz çok zaman. Neyi yanlış yapıyoruz acaba? Kim Milyoner Olmak İster’e (KMOİ) daha yakından bakınca bazı ipuçları belirdi kafamda.

Bilgilerinin yetmediği yerlerde yarışmacıların imdatlarına yetişecek üç “jokerleri” oluyor. 1) Yarı yarıya jokeri (50:50) 2) Seyirciye sorma jokeri 3) Telefon jokeri. Bilardoculara vereceğim püf noktası şu: KMOİ’yi hatırla ve tüm bu cankurtaranlardan UZAK DUR! Niye mi? Sıcak ve yağlı bir bardak buz gibi biranıza ne edecekse bu jokerler de oyununuza onu edecek ondan.

Bu yarı yarıya jokerini daha önce tartışmıştık. Masada yaşadığınız o kararsızlık anı vardır ya, işte bu joker tam da odur. Neticede bir “ara” atış vurmuş olacaksınız. Triple atacaksınız diyelim, çok rahat olmadığından 3 bantlık yörüngeden (uzun-kısa-uzun) hoşlanmazsınız (genelde çok uzun düşer), fakat atış 5 banttan (uzun-kısa-uzun-kısa-uzun) da pek rahat gözükmemektedir (bu sefer de kısa kalacaktır). 4 banttan da oynayabilirsiniz ancak o da çok hassas bir hattır, böyle atışları güvenle dolup taştığınız zamanlarda vurabilirsiniz ancak. Yoksa büsbütün farklı bir çözüm mü denemeli? Yok be! Hepsi de göze korkutucu ve zor geliyor. Sağ omzunuzdaki melek size olgunca davranıp kısa-uzun-kısa-uzun oynamanızı söyler (sanırım pozisyon kleps düz turnikeye de müsait –R.Ö.). Lakin solunuzdaki şeytan klasik fısıldamasıyla galip gelir: “Ne malum, belki hatalısın, sandığından biraz kısa veya uzun kalacak. En azından böyle daha yakın kaçacak hem aptalca da gözükmeyecek.” Ladees! Sayı gitti! Kaçacağını bile bile yanlış oynadın ve işte takıldın engele koşucu!  

Seyirciye sorma jokerinize giderken etrafınıza “Haydi bir destek!” diye bakınmaya başlarsınız. Salondaki zevat da kâinatın bugün size kurduğu komplonun farkına varmış mıdır acaba? Size kalan pozisyonları onlar da GÖRÜYORLAR mıdır? Sevgili takım arkadaşım, lütfen rakibimin balıklarını tek tek saydığını söyle, lütfeeen! Ben şimdilik 6 saydım ve bunların üstüne aldığı 13 basit sayı da cabası! Tabelaya bakıyorsunuz: 19 sayı geridesiniz. Sonra kalkıyorsunuz, karşınızda demir leblebi bir sayı, uğraşıyorsunuz didiniyorsunuz ama sonuç, kıl payı bir kaçış. İşte şimdi tiyatro başlıyor: Masada uzun uzun kalmalar, seyirciye bakmalar. Alnınızın ortasında kalın harflerle şu cümle yazıyordur adeta: “Hadi söyleyin, bundan daha iyisi vurulabilir miydi?” Sonra “elektrikli sandalye” cezasına çarptırılmış mâhkum gibi oturursunuz koltuğunuza. Takım arkadaşlarınızdan fayda yok. Hakemden, seyirciden medet yok. Hayat hiç de adil değil.

Telefon jokeriyse tam da maçın ortasında geri düşmüşken çağırdığınız cankurtaranlardandır (!). Arkadaşınıza yarın anlatacağınız hikâyenin provasını yapıyorsunuzdur. “Kanka bu maçı kazanmam imkânsızdı. Hiçbir şekilde toplar benden yana değildi. Aldığım bi brikoller vardı, onlarda da 2. top Hanya’da 3. Konya’da! Güya savunma yapayım diyorum, rakibe avanta kalıyor. Geliyor, abanıyor topa, sayı yok, ama bi bakıyorsun, üç top da banda yapışmış. O maçı çevirse çevirse Caudron çevirirdi, fakat beni aştı abi!” Köfteci bebekler gibi ağlamıyor ve daha sportmen bir oyuncuysanız konuşmanın şu versiyonu da var: “O gün rakip bana fazla iyiydi! Güzel bir dokuz patlattı, ardından da yedi çekti. Ne yapayım? O kadar da kötü değildim ama kazanmayı kesinlikle hak etti.” Maç esnasında kafanda dolaşan bu telefon konuşmalarını hatırladın mı? Ve oyuncu koltuğunuzdan arkadaşınıza, antrenman partnerinize veya hayat arkadaşınıza söylemeyi oldum olası unuttuğunuz bir şey var. Ben size hatırlatayım:

Maç daha bitmedi!!!

Zorlu 3 bant kapışmalarından galip çıkmanız için hep şimdiki zamanda, anda olmanız gerekir. Hâlâ devam eden bir maçın analizlerine başladıysan geçmiştesin demektir (ve kazanacağın yer orası değildir). Son sahneye atlayıverip kendine neden kaybettiğini açıklamaya başladınsa gelecektesin demektir (ve kazanacağın yer orası da değildir). Her iki durumda da kaybetme ihtimaliniz üç katına çıkar. Maçın başlarında yaptığınız hatalardan dolayı kendinizi dövmeyin. Bunun için yer ve zaman olacak, merak etmeyin: Eve giderken arabada veyahut antrenman masasında, ama YARIN! Şu an için önünüzdeki sayıyı yapmaya çalışın ve ardından geleni: Bu sizin tek JOKERİNİZ, tek CANKURTARANINIZDIR! Tabelayı, takım arkadaşınızı, o şapur şupur patates kızartması yiyen “sinir bozucu” çocuğu, hatta rakibinizi bile unutun. Evet, olsa olsa ikinci derece öneme sahiptir rakip. Hayatınızı alakadar eden tek şey, işte şimdi, işte burada, masada çözüm bekleyen sayıdır. Ve yapabilirsiniz, o donanım sizde var. Kim durduracakmış sizi? Rakip koltuğunda oturuyor. Oyun sırası sende!

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü 

Yazının İngilizce orijinali için: https://carompedia.com/blog/2016-3-who-wants-to-be-a-millionaire/

21 Temmuz 2022 Perşembe

Bilardo Eğitim Videoları 3 - Tripleler (7 Video, 76 Farklı Pozisyon, Eunho Pyo)


G. Kore'den bir istatistiğe göre bir bilardo maçında en çok karşılaşılan 5 atış sırasıyla şöyle: 1) Ters Turnikeler 2) Tripleler 3) Düz Turnikeler 4) Acemler 5) Beş Bantlar. Bilardo Eğitim Videoları serisinde en son, Eunho Pyo'nun 105 farklı pozisyonla örneklediği ters turnikeler videolarını paylaşmıştım. Bu video serisindeyse Eunho Pyo, 76 farklı pozisyonla triplelere odaklanıyor. Evet, kalınlık ve falso grafikleriyle 76 farklı triple pozisyonu izleyeceksiniz!!! Hatırlıyor musunuz, Bert van Manen 0,6 Ortalamadan 1,6 Ortalamaya Uzun Bir Yol Gider yazısında şöyle söylüyordu: "Bugünün yüksek ortalamaları karotlara çözüm üretmekten değil böyle pozisyonlarla baş başa kalmaktan kaçınmaktan geçiyor." Bizi pozisyon oyununda tutacak bu temel atışları bitirelim, yine Güney Kore'den çok farklı sürprizler hazırlıyorum. İyi seyirler. 

1) Tripleler 1-11. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=AHDAyrFHQkE&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=1

2) Tripleler 12-22. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=fgPsJ2pYNfk&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=2 

3) Tripleler 23-32. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=FxtYeHfdK7Q&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=3

4) Tripleler 33-42. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=XklK1Fc_VpI&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=4 

5) Tripleler 43-52. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=NdxXaqJ4QdM&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=5

6) Tripleler 53-63. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=EzdesSSTDiE&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=6 

7) Tripleler 64-76. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=zIJVJd5baAw&list=PL43b2md03gKcLbP0wxGtdliqVCheKev9d&index=7

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin

11 Temmuz 2022 Pazartesi

Kuyudan Çıkmanın Asil Sanatı - Bert van Manen (3)

Güney Koreli yetenek Jae-Ho Cho Fotoğraf: Kozoom

Bazen düşüşler yaşarız, bazen küseriz ama bu spora duyduğumuz o gönül bağı düştüğümüz kuyunun dibinden eninde sonunda çıkarır bizi. Tabii ki aşkımız en büyük motivasyonumuz ama elle tutulur metotlara da ihtiyacımız var. Bunun için üstat Bert van Manen'e kulak verelim.

Kuyudan Çıkmanın Asil Sanatı

Hepimiz aynı yoldan geçtik: “Ani düşüş”. Haftalar aylar geçer, hiçbir şeyi doğru dürüst yapamazsınız, ortalamalarınız standartlarınızın epey altında seyreder. Bayağı uğraşırsınız ancak topların dediği dedik gibidir. Bantlara yapışırlar, olur olmaz noktaları bulurlar veya birbirlerini perdeleyerek pek bir şey bırakmazlar size. Sizi en çok ifrit eden işte bu korkunç bahtsızlığınızdır. 61,7 milimlik bir delik görsünler, o 61,5’lik toplar o deliğe girerler çıkarlar, hem de kaç kez ardı ardına. “O kadar da iyi vurdum, nasıl kaçıyor ya! Hem de üç kere üst üste! Beni buluyor ya! Bin defa vur böyle kaçmaz! Kâinat bana komplo kurmuş!”

Kuyunun dibinden çıkma safhasına geçmeden evvel bu kaçan talihsiz sayılara dair bir çift söz edeyim: Olmaz ya, kırmızı ışıkta yaya bekliyorsunuz ve önünüzden ilk geçen araba 1963 Jaguar E-type modeli oluyor. O da ne, ikinci geçen de 1963 Jaguar E-type modeli, hatta üçüncüsü de.* İyisi mi şöyle anlatayım: a) Ya az önce manyak bir tesadüfe şahit oldunuz, ya da b) bu üç Jaguar’ın oradaki varlığına dair mantıklı bir açıklama olmalı.

Hadi gelin o üç “inanılmaz” kaçışınızın ardındaki mantığı arayalım.

* Burada Manen, 24 saat süren Le Mans (Fransa) spor otomobil yarışlarına atıf yapıyor. Jaguar E-type’ın üzerine bina edildiği Jaguar D-type modeli, gerçekten de 1955, 1956 ve 1957’de üst üste üç kez bu yarışı kazanmıştı. Yani başarısızlık da tesadüf değil başarı da. Bu ünlü yarış üzerine birkaç film var, sonuncusu Christian Bale ve Matt Damon’ın başrolünü paylaştığı 2019 yapım Ford v Ferrari (Le Mans ‘66). 😊

Düşüşteyken yaptıklarınızı sayayım mı? 
  • Basit sayıları öyle bir oynarsınız ki ardından kalan pozisyon berbat mı berbattır.
  • Topları ya banda yapıştırır ya da fecaat bölgelere gönderirsiniz (en barizlerinden birini, iki topu karşı kısa bandın ortasına gönderdiğinizde yaşarsınız!). Ve en mühimi:
  • Sayıyı 3 banttan mı 4 banttan mı alacağınıza karar veremezsiniz ve “arada” bir atış yaparsınız ki bu sizi doğruca deliklere, gediklere yollar. Hem de defalarca… Halbuki topların kabahati yok, siz nereye yolladıysanız oraya gidiyorlar.

Velhâsıl, tezgâhı kuran kâinat falan değil. Ne geliyorsa başınıza, sebebi sizsiniz. Kendiniz ediyor kendiniz buluyorsunuz. Bu arada: top her seferinde gidip o deliği bulmaz. Kafaya vurduklarınız saniyeler içinde unutuluverir ancak ah o kaçanlar var ya işte onlar bir türlü zihinden çıkmaz.

Düşüşten çıkmanın bir yolu var mı? Elbette, hem de her zaman işe yarayan bir yol: ZAMAN. Öyle ama doğal olarak bizler süreci hızlandırmanın yollarını arar dururuz. Ve bu yollar mevcuttur da.

Haftalarca ya da aylarca zayıf oynamak teknik bir problemden de kaynaklanabilir psikolojik bir meseleden de. Veya ikisi birden. Bu durumda birincisini tetikleyen genelde ikinci etkendir. En kötü senaryodaysa bir aşağı sarmal oluşturmak için ikisi de birbirini besler.

Teknik konuları halletmenin pek çok yolu var ve her zaman problemi tespit etmek ve tanımlamakla işe başlamalısınız. Temellerinizin (duruş, sağ ve sol el) yerinde olduğunu varsayacağız. Şayet değilse: Tez bunu kabullenin! Ve yardım alın.
  • Kendinizi aynada veya videoda izleyin.
  • İyi bir oyuncudan sizi izlemesini ve yorumda bulunmasını rica edin.
  • Istakanızı geliştirmek için hayran olduğunuz bir oyuncunun videolarından ilham alın.
  • Antrenmanda basit sayıları daha iyi yapmaya odaklanın. Zor sayılar peşi sıra gelecektir ve inanın, onlar basitlerin yarısı kadar bile önem teşkil etmiyor zaten.
  • Antrenmanda ortalamayı falan unutun. Toplara kaliteli bir şekilde vurun. Şimdilik tek ödeviniz bu.
  • Kendinizi test etmek mi istiyorsunuz? Falso ve kleps gerektiren orta zorlukta bir atış koyun masaya, birkaç denemeden sonra köprü elinizin yerini iyice belleyin. Şimdi iki sigara alın (tabii ki başkasının paketinden, çünkü biz sigara içmiyoruz) ve ıstakanızın ucunun 15 cm önüne, şaftınızın da 2 mm sağına ve soluna gelecek şekilde bu sigaraları çuhaya dikin. Ve atışı gerçekleştirin. Sayıyı yapıyorsanız ve sigaralar hâlâ dik duruyorsa teknik problemleriniz neredeyse halloldu sayılır.
Zihin sabit disk gibidir, bazen iyi bir temizliğe ihtiyaç duyar. Düşünceleriniz toksikleştiyse ve masadayken duygularınız çoğunlukla negatifse birçok lüzumsuz bit ve baytı atıp sisteminizi yeniden başlatmanız gerekir. Zihninizi doğru rotaya oturtmak ise fiziksel bir zindelik hissiyle başlar. Jaspers’ın sevdiği gibi parka koşuya gidin veya yüzün. Saunada biraz vakit geçirin. Stresinizi azaltan, enerjinizi yükselten her neyse artık...

Temizlikler henüz bitmedi. Bu oyunu sevme nedenlerinizle tekrar irtibata geçmelisiniz. Hem göze hem kulağa hitap eden 3 bandın saf güzelliğinin verdiği o keyif, bütün bilardocuları buluşturan bir nedendir.
  • Masayı elektrikli süpürgeyle temizleyin ve acele etmeyin.
  • Bir dolunay gecesinde baykuşun gözleri gibi parlayana dek topları cilalayın.
  • Şaftınızı, ıstaka lastiğinizi temizleyin, eldiveninizi yıkayın. Çok ciddiyim, bunlar asla vakit kaybı değildir. Yatırımdır ve karşılığını alırsınız.
  • Yalnız olduğunuza emin olun. Düşüşten kurtulmaya çalışırken ihtiyacınız olan son şey seyircidir çünkü.
  • Ve ŞİMDİ antrenmana başlıyorsunuz. Bir görevi yerine getirmeye, bir şeyler elde etmeye çalışmıyorsunuz. Keyif almaya çalışıyorsunuz. İyi bir karar ve sağlam bir vuruşun yüzünüzde gülümsemeyle sonlanacak bir sayıyı getirmesi çok zaman almayacak, emin olun. Kuyuya ışık vurmaya başladı bile! 

Bert van Manen

Çeviri: Rifat Özçöllü

Yazının İngilizce orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz:

https://carompedia.com/blog/2015-11-the-noble-art-of-climbing-out-of-a-ditch/

6 Temmuz 2022 Çarşamba

Bilardo Eğitim Videoları 2 - Ters ve Çift Turnikeler (11 video, 105 Farklı Pozisyon, Eunho Pyo)

 

Güney Koreliler eğitimde detaylarda sınır tanımıyor. 40 pozisyonluk efekare serisinden sonra Eunho Pyo Hoca (G. Kore Bilardo Fed.) bize 105 farklı ters turnike pozisyonunu örnekliyor. Evet, 11 videodan oluşan bu seride 105 farklı ters turnike pozisyonu var!!! 90. pozisyondan itibaren bizim "çift turnike" dediğimiz 5 bantları da içeriyor seri. 2. topun arkasından (yani ters turnike mantığıyla) değil de içinden atılan 5 bantları "düz turnikeler" serisinde örnekleyecek. Kalınlık ve falso grafikleri elbette yine mevcut. Avusturyalı bilardocu Andreas Efler'in "3 Bantta Tuşlardan Nasıl Yırtarız?" (Ducking Kisses in Three Cushion) diye 3 ciltlik bir kitabı var. Ters turnikelerin böylesi pozisyon çeşitliliği üzerinden ele alınmasını bir tür tuşlardan kaçma eğitimi olarak görmek de mümkün. Yeni Bert van Manen çevirisi de birkaç güne buralarda. İyi antrenmanlar!

1) Ters Turnikeler 1-6. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=ZHOn6lSJ8sk&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=1 

2) Ters Turnikeler 7-13. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=kvh_qQajg2Y&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=2 

3) Ters Turnikeler 14-25. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=ofKXVcFO7_U&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=3

4) Ters Turnikeler 26-33. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=AqJmzze3bDk&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=4

5) Ters Turnikeler 34-42. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=9VaV7g1PNVk&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=5

6) Ters Turnikeler 43-53. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=MTDyi-meHWg&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=6

7) Ters Turnikeler 54-63. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=HcZ5eKUX9sU

8) Ters Turnikeler 64-73. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=c-5LzhJIT8Y&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=7

9) Ters Turnikeler 74-82. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=Ii_3zTMOBnY&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=8

10) Ters Turnikeler 83-93. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=BrHcOXCOu7M&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=9

11) Ters Turnikeler 94-105. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=nXj5j28AlYg&list=PL43b2md03gKdAtUOXrNk8vVuCi3Su3M-f&index=10

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin

14 Haziran 2022 Salı

Bilardo Eğitim Videoları 1 - Efekareler (4 video, 40 Farklı Pozisyon, Eunho Pyo)

당구강좌 4구 & 3쿠션 YouTube Channel Analytics and Report - Powered by  NoxInfluencer Mobile 
 
Eunho Pyo, Güney Kore Bilardo Federasyonu’ndan. YouTube’da Cheol Shin’le birlikte 2017’den beri sistematik bir şekilde bilardo eğitim videoları yayınlıyorlar. Şu an 700’e yaklaşan videoların çoğu 3 bant üzerine. Ama 3 banda temel oluşturacak karambol eğitim videolarını da (elbette!) ihmal etmemişler. Duruş-tutuş-vuruş teknikleri, uzun-kısa vuruşlar, doğal top ve bant tepkileri gibi başka temel videoların yanı sıra hemen hemen tüm sistem videoları da mevcut. Ne kadar detaycı olduklarını şöyle örnekleyeyim: Sayfada 76 farklı triple pozisyonu var!!! Bizzat kendisi vurup anlatıyor! Birkaç kamera açısı mevcut, falso ve kalınlık grafikleri çok anlaşılır ve ayrıca atışlarla ilgili can alıcı ipuçlarını çok samimi bir üslupla aktarıyor. Bu videolar 11 farklı dilde altyazılı olarak yayınlanıyor. Türkçe altyazı seçeneği de gelirse Eunho Pyo’nun çok sabırlı ve kıymetli anlatımlardan istifade etmek eşsiz bir imkân olacaktır. Bundan böyle 700 civarı videoyu yalın başlıklar ve sınıflandırmayla Bilardo Eğitim Videoları kategorisinin altında paylaşacağım. Böylelikle oyuncularımız dil ve daha önemlisi alfabe bariyerine takılmadan bu sayfayı takip edebilecek.
İlk video serisi efekareler üzerine. Bu 4 videoda anlatım kısımları kesilmiş ama falso ve kalınlık grafikleri duruyor. 4 videoda 40 farklı efekare pozisyonunu örnekliyorlar. İyi eğitimler.

Not: Bir TV yayınında Semih Saygıner'den duymuştum, bir bilardo terimi olarak efekare sözcüğü dilimize Fransızcadan geçmiştir. Effet Fransızcada etki ve falso anlamlarına gelirken, carré ise matematikte kullanıldığı gibi tam kare anlamına gelir.

1) Efekareler 1-12. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=p48mGgnIcF0&list=PL43b2md03gKezZ9a69r1gdrpisJ9ECWyl

2) Efekareler 13-21. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=4zSG0tsBc7w&list=PL43b2md03gKezZ9a69r1gdrpisJ9ECWyl&index=2

3) Efekareler 22-30. Pozisyonlar:

https://www.youtube.com/watch?v=n7Qq47Hpv00&list=PL43b2md03gKezZ9a69r1gdrpisJ9ECWyl&index=3

4) Efekareler 31-40. Pozisyonlar: 

https://www.youtube.com/watch?v=pCb_m9yuG50&list=PL43b2md03gKezZ9a69r1gdrpisJ9ECWyl&index=4  

Hazırlayanlar: Eunho Pyo (Güney Kore Bilardo Federasyonu) - Cheol Shin 

1 Haziran 2022 Çarşamba

0,600 Ortalamadan 1,600 Ortalamaya Uzun Bir Yol Gider - Bert van Manen (2)


Bert van Manen

The Blomdahl Era (Blomdahl Çağı) kitabı, kurucusu olduğu https://carompedia.com/ sitesi ve “Bert's Billiard Page” adlı Facebook grubuyla bilardonun sevilmesinde ve bu sporun kendisine has derinlikleriyle kavranmasında çok payı olan ve tüm dünyada büyük saygı gören Bert van Manen'in yazıları bundan böyle Türkçe çevirileriyle bu blogda yer alacak. Dünyanın önemli bilardo coğrafyalarından biri olan ülkemizde, geliştirdiği sistemleri dünya çapında tatbik edilen Murat Tüzül Hocamız gibi teknik kaynaklarımız var. Teknik bir temelle beraber bu sporun psikolojik dinamiklerinin kavranması da önem taşıyor. Bu oyunun psikolojik dinamiklerini de zarafetle okuyan Manen’in yazılarının sporcularımıza çok katkılar sunacağına inanıyorum. Öte yandan “ince bir görüşle” yakalanan noktaların aynı hassasiyetle dile döküldüğü bu yazıların daha verimli bilardo tartışmalarına ilham vereceğini de düşünüyorum. En başta Bert van Manen'e, bu konuda beni yüreklendiren Naci Güçhan Hocamıza ve Manen’le iletişim kurmamda yardımcı olan sevgili Mehmet Varlik'a teşekkür ederim. Manen bu yazısında ortalama bir salon oyuncusunun üst seviyeye tırmanış yolculuğundaki dört köşe taşı olan “O.T.T.T. Dörtlüsü Gerçeği”ni çok keyifli bir üslupla anlatıyor. İyi yolculuklar!

19 Mart 2022 Cumartesi

Bilardoda (Milli) Takım Dinamikleri


Tayfun Usta ve "Can Savaşçı"mıza minnet! Bu sportif milli başarılar bize moralin ötesinde bir tür hayat motivasyonu vermiştir hep. 2002'de ekonomik kriz tehdidini hissettiriyorken, futboldaki dünya üçüncülüğü bize can suyu olmuştu.
Motivasyon derken: Usta, Sanchez'i 16 ıstakada yenerken sadece İspanya Milli Takımı'na büyük bir darbe indirmekle kalmadı, Legazpi’yi yenmek için Can’ın (zaten içinde var olan) cesaretini bulup çıkartmasını da sağladı. Turnuvanın favori “ikinci adam”ı gösterilen Legazpi, takımının “birinci adamı” havlu atınca oyundan düştü de denebilir. Ancak Can öyle bir silkindi ki (çeyrekte rövanşı alsa da grup maçlarında Jacop Sorensen’e yenildiğini ve Türkiye’nin “zayıf halkası” şeklindeki yorumların yarattığı baskıyı da hesaba katın) final maçında hem sorumluluk ve inisiyatif bayrağını devraldı hem de yorgunluk emareleri veren Usta’yı diriltene dek savaştı. (Çok kıymetli Van Manen, uzaktan çok tanımıyor olabilir Can’ı ama ben hiç şaşırmadım buna, zaman zaman pozisyon oyunundan taviz verse de, savaşçılığından hiç taviz vermediğini biliyorum. Ve bir diğer savaşçı Lütfi Usta’nın “mesaj kutusu”na verdiği tepkileri de son derece haklı buluyorum. Öncümüz Saygıner’in açtığı yolda biz bir ekol ülkeyiz, seyircilerimiz de üsluplarıyla oyuncularımızın gerisinde kalmamalı.) Ve Can, cevval Kolombiyalı Catano’ya “bugün sana masa dar, hadi gel seni seyirci sandalyesine alalım” dedikten sonra Tayfun Usta yorgunluğuna rağmen klasını yine gösterdi ve bu kez de Can’ın içinden gözyaşları çıktı geldi. Tayfun Usta Dünya Kupası’nda Sanchez maçında 40’ı geçtikten sonra (43-11’di skor!) yaptığı gibi, son sayıyı o kadar bekleyecek lüksü olmadığını biliyordu bu kez. Ama böylesi bir efor, turnuvanın son günü de olduğu düşünülürse, hem mental hem fiziksel bir yorgunluğa yol açtı muhtemelen. Belki de Can’ın ateşi aldığını fark etti ve bu sefer de o Can’ın arkasına takıldı. Yani özetle, cesaret, özveri, inisiyatif alma, sorumluluk üstlenme, iki oyuncu arasında sürekli değişen lokomotif-arka vagon denklemi gibi dinamikleri iyi işleten Milli Takım 6. dünya şampiyonluğunu göğüslemiş oldu.
Not: Özellikle Catano ve Garcia oyunlarıyla, Murat Naci Usta’nın yıllar önce kırdığı zincirlere takılıyorlar gibi. Güney Kore seviyesinde bir ekonomileri yok ve devlet destekleri ne derecede bilmiyorum ama ülkelerinde çok salon olduğunu ve bilardonun çok sevildiğini biliyorum, dolayısıyla Kolombiya’dan da şampiyon çıkabilir birkaç sene içinde. Dolayısıyla 3 bant bilardonun globalleşmesi yolunda Asya’dan sonra Güney Amerika’yla birlikte eksik parçalar tamamlanmaya devam edecek. (Umarım Siyah Afrika’dan da oyuncular çıkacak bir gün bilardo sahnesine.) Ve de ne güzel olacak böyle bir şey, hatta bir gün olimpiyat branşı haline gelecek, kim bilir?

25 Şubat 2022 Cuma

"Avrupa'dan Alttan Oyuncu Gelmiyor" Savı Çürüyor!

  

Ronny Lindemann


Ankara'daki 2022 Dünya Kupası 1. Etabı "Avrupa'da alttan oyuncu gelmiyor" savının çürüdüğü bir turnuva oldu. (Şimdi sayacağım oyuncular için "alttan" çok problemli bir ifade ama o ifade bana ait değil zaten:) Hem de sözleşmişçesine Belçika (Peter Ceulemans), Hollanda (Jorissen, Van Erp, Van Beers), İspanya (Montes; Sanchez harici hepten "alttan" kabul edildiği için Legazpi de diyenler olacaktır ama dünya ikincisi olmuş adama da "alttan" denmez, ayıp:), Almanya (Ronny Lindemann), Danimarka (Nelin, onun da dünya şampiyonası finali var:) ve İsveç (Nilsson, daha geçen hafta Avrupa Milli Takımlar Şampiyonu olan kadronun "alttan" birinci oyuncusu:) el ele verip Kore'nin bilardonun geleceğini ipotek altına alma planlarını suya düşürdüler.
Bilardo öz yurdu Avrupa'da "garip" kalmadı yani:) Gerçi Kim, Tran ve Heo hâlâ hayatta. Yürü bre Asya! Bir de yanıp tutuşan bir Kolombiyalımız Jose (son 32 turunun da birincisidir kendileri) ve janti Mısırlımız Sidhom var (Mısır toprağının çoğu Afrika'da bu arada!). Bizim üstatlar bu kıtalar savaşında bugün arada mı kaldı acaba:(( Biz yine köprü ülkemizi (ne kral salonumuz var be, Van Manen bugün yayınlarda methede ede bitiremedi) ve onun "yalnız ve güzel" temsilcisi Tayfun Ustamızı desteklemeye devam!

12 Aralık 2021 Pazar

Bilardonun Seyrini Artıran Kurallar ve Yayınlar

Türkiye Bilardo Federasyonu Başkanı Ersan Ercan masa başında!

Tebrikler Murat abi! Göz kamaştırıcı ve ne yazık ki göz yaşartıcı bir turnuva performansı. Bize harika bir final seyri yaşattı. Jaspers elinden zor sıyrıldı. Bu düzeyde hâlâ gelişim göstermek, hâlâ tırmanmak alttan gelenler için bir örnekliktir. Nokta. Pek çok kez birincilik kürsüsüne çıktı elbette ama bu tarihsel şampiyona bir prestij anlamını taşıyor ve dilerim hak ettiği bu apoleti bir gün göreceğiz omzunda.

Yeni uygulamalara dair görüşler: Yıllar evvelki AGIPI turnuvalarındaki 50 hedefine dönülmesi, penaltıdan vazgeçilmesi ve 5 uzatma hakkıyla 30 saniye kuralı seyir açısından çok daha oturaklı bir görünüm arz ediyor. Belki penaltılar başka bir "adrenalin" unsuruydu ama seyri dağınıklaştırıyordu. Bazen oyuncunun odağını da dağıtan bir unsurdu, 40 veya 50'lik ana yemeğe odaklanmayı değil de sanki ikinci bir mini maç havasındaki penaltı düellosuna dikkatleri kaydırıyordu.

30 saniye, biz seyirciler için biraz bencilce bir zevk ama:) oyuncuların bu koşuşturması:) gerilimi ve seyri artırıyor. 40 hedefine gelirsek; oyuncuların karot çözme ve seri bilgilerinin genişlemesi, masa ve ıstaka teknolojisinin gelişmesi, Tüzül Hoca gibi teorisyenler sayesinde hesap repertuarının büyümesi, ödüllerin daha motive edici hale gelmesi gibi sebeplerden genel ortalamalar yükselmişti. Neredeyse her turnuvada 10 ıstaka altı en az bir maç kesindi. Fakat bu maçlar "one man show"a dönüşüyordu. Geri dönüşler mutlaka vardı; fakat 50'lik akışta 25, 30 ve 40 olmak üzere kritik psikolojik eşik sayısı üçe çıkıyor (hatta 45 de eklenebilir). Ve bu, Çenet, Jaspers gibi geri dönüş oyuncuları masadayken mızrakların en az 3 kez çarpışacağı anlamına geliyor. (Diğerleri de az inatçı değil fakat bu saydıklarımın temel karakteristiği bu; örneğin Taşdemir'i niye anmadın denecekse bana göre onun birincil karakteristiği maçın her anında pozisyon oyunundan çıkmayan bir "bilgeliğe" sahip olması. Bilgelik illa ihtiyar mesleği değil. Napiyim onun da kaderine bu düşmüş:)

Penaltı olmayınca aso vuruşu çok önem kazanıyor diyenler olacaktır. Bu da bilardonun kaderi ve istisnalar hariç bu telafi edilemez bir şey değil. Nitekim asoda 20 sayı alınmıyor mu, e alınıyor hem de dünyanın en "tutarsız" oyuncularından biri tarafından ama 25-3'ten sonra bile Sensei serinkanlı ve inançla yanaşırken bence daha inanılmazı oldu, Horn kitap gibi bir sağlamlıkla oynamaya başladı. Gerçi her sene böyle bir-iki maç oynamak da bir tür tutarlılık.:)) (Horn, bu espriyi her turnuvaya gelmediği için bir sitem olarak algılasın:) O da Taşdemir'e denk geldi.

Son not: Mısır'daki yayınlarda da izledik, yurtdışında -NBA'de de böyle, futbolda da, bilardoda da- bütün canlı maç sunumları konuya hakim iki kişi tarafından yapılıyor. Türkçede ne yazık ki iki kişinin karşılıklı ahengini tattığımız maç sunumlarıyla karşılaşamıyoruz. Naçizane bir önerim var: Sevgili Başkanımız kendi yorumcularının yanı sıra kendi sunucularını da teklif etmeli canlı maç yayınlarına. Bu seyri artıracaktır. Düşünün Saygıner'in maç esnasında spontane olarak dünya bilardo literatürüne sayı armağan ettiği tarihî bir an yaşanıyor, "zavallı" yorumcumuz o sırada spikere meram anlatmaya çalışıyor. Örneğin, Türkiye için "nispeten" yeni bir spor olduğu için bu örneği veriyorum, son 20 senede biz basketbolu sevdiysek Kaan Kural, Murat Murathanoğlu, Murat Kosova sayesinde de sevdik. Başkanımız "bunu da" çözerse bilardonun profesyonel bir spor olarak algılanmasına bir katkı daha sağlayacaktır.

29 Ocak 2018 Pazartesi

Kasidokostas'ın Kahramanca Dirayeti! - Bert van Manen (1)

Komşumuz Filipos'a selam ve canıgönülden alkış!


Dün (28 Ocak) eski dünya şampiyonu Filipos Kasidokostas Yunanistan Şampiyonası’nı kazandı. Finalde, ezelî rakibi Nikos Polychronopoulos’u, 27 ıstakada 40-40 berabere biten kapışmanın ardından penaltılarda 4-3 yendi. Maçın en hayranlık uyandırıcı tarafı Filipos’un baştan sona ters elle mücadele etmesiydi. Biliyorsunuz Filipos, sağ elindeki titremeden dolayı yıllardır muzdarip ve dün tamamen sol eliyle oynadı!!! İlkin: Filipos’u kahramanca dirayetinden dolayı alkışlamak istiyorum. Bu, irade gücünün neleri alt edebileceğinin göstergesi değil yalnızca, onun ilahi derecede bilardo aşkının de delili. İkinci olarak da: Bu grubun üyelerine sormak istiyorum, “ters” elleriyle oynarken ne kadar iyiler? “Normal” elinizin %70’i kadar oynayabiliyor musunuz? Hadi yüzde ellisi?
Ben kıvırmadan itiraf edeyim: Ben görüp görebileceğiniz en kötü “ters el” bilardocularındanım. Benim genel ortalamam 1.000 sularında geziyor, sol elimle bir gün 0,350 vurabilsem ağzım açık kalırdı herhalde…
Ya siz?

Bert van Manen
Çevirmen: Rifat Özçöllü  
Yazı, "Bert's Billiard Page" Facebook grubundan alınmıştır: 
Yesterday, former world champion Filipos Kasidokostas won a Greek Grand Prix. He beat his long-time rival Nikos Polychronopoulos in the final, after a shootout: 40 - 40 (in 27) and 4-3. The most amazing fact about that match was, that Filipos has changed hands. He had been suffering from a tremor in his right arm for years, and now played with his left!
First of all: I want to applaud Filipos for that remarkable feat of resilience. Not only does it show you what willpower can achieve, it is also a testament to the depth of his love for the game.
Secondly, I want to ask the members of this group how good (or bad) they are when playing with the "wrong" hand. Can you play to 70 % of your normal average? Or maybe to 50 %?
I'll confess right away: I am one of the worst "wrong hand" players you'll ever come across. My regular average is around 1.000, and I'd be surprised if I could play 0.350 "lefty".
How about you?