Sayfalar

3 Ekim 2017 Salı

Bir Mental Sıçrama Hikâyesi: Murat Naci Çoklu


Murat Naci'ninki birçok bilardocuya model olabilecek büyük bir mental sıçrama hikâyesi. Hikâyeyi biliyorsunuz, bundan birkaç sene öncesine kadar geri düştüğünde yetenekleriyle tamamen tezat olarak tanınmaz bir hal alıyordu masada. "Rakibi felç edici atak oyunculuk" noktasında Murat'ın da kendisinden izler taşıdığı Caudron'da da aynı özellik apaçık gözlemleniyordu. Ta ki Jaspers'la oynadığı o tarihî maça kadar. O, Caudron için bir eşik noktası olmuştu. Ama bu Caudron için muhakkak tesadüf değildi. Mutlaka bazı çalışmalar yapmıştı, destekler almıştı. Fakat bu anlamda bir habercilik/röportaj eksikliği var olabilir. Bu psikolojik süreçlerden haberdar değiliz. Belki Murat Naci'yle etraflı bir röportaj yapılmalı, son senelerde neleri daha farklı yaptığıyla ilgili, mukayeseli... Belki de onun eşiği o İstanbul'daki final maçıydı. Belki o gün galip geldiği sadece Forthomme değildi; mental zincirlerini kırabilmesi için, finalde "bilardonun aklı" olan bir ülkenin "iri yarı" temsilcisini karşında görmesi gerekiyordu. Bazı engeller ancak büyük zorluklar karşısında kırılabiliyor. Tabii ki bazı sırları kendine saklayacaktır, hakkıdır. Benim görebildiğim ve diğer sporcuların da görmesi gereken en önemli şey şu olabilir, bazen içinin diplerine köşelerine saklansa da o yeteneklerine her zaman güvendi, onu gerekirse sondajla çıkarmayı bildi ve en son örnek, Jaspers'ı çaresiz bıraktı. Ama bunun için nasıl bir yol izledi, nasıl masada böylesine farklı bir karakter çizmeyi başarabiliyor artık? Hem de en sonda, ölüm virajlarında... Bunlar hakkında samimi birkaç ipucunun birçok oyuncuya, gençlere ışık olacağı kesin. Lütfi Çenet, dünyadaki -istisnasız- bütün oyuncular için korkulu bir rakip olma özelliğini yıllardır sürdürüyor. Umarım kupayla taçlandırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder